Beklenen bir felaketin kendisi belirsizliğinden daha yatıştırıcı oluyormuş.
Vişne bahçesinin yanında bir ev!
Evin sakinleri üzüntüyle bahçenin borç yüzünden açık arttırmaya çıkacağı günü bekliyor.
Ama sadece bekliyorlar, hiç bir şey yapmadan (evet belki ummadan, dua bile etmeden)! Gözlerini kapatıp o güne kadar sadece üzülerek ve bunu görmezden gelerek bekliyorlar, tartışıyorlar, barışıyorlar..
Sonra..
(SPOİLER)
Beklenen felaket gerçekleşiyor ve ilginçtir herkes rahatlıyor!
Oldukça sıradan, beklenen bir senaryo ama bir o kadar da inanması güç, sürükleyici bir tiyatro oyunuydu benim için.