İsviçre’nin son yıllarda en çok konuşulan ve dikkat çeken yazarlarından biriymiş Peter Stamm.Yedi Yıl isimli romanından sonra Uzağın Ötesi romanı Nebula Kitap tarafından Levent Tayla çevirisi ile Türk okurlarıyla buluşmuş.Kitap 140 sayfa.Yazar,geçen sene 11.İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivalinde İstanbul'da okurları ile buluşmuş. Yazar romanlarında genellikle sıradan insanları anlatıyormuş.Daha çok orta sınıf ailelerin çıkmaza girmiş evliliklerini,aile içindeki iletişim kopukluklarını,tekdüze hayatları ve kişilerin bencilliklerini. Uzağın Ötesinde romanında da evli bir çifttin hikayesinden yola çıkarak hem erkeğin hem de kadının ruh dünyasını,tutsaklık-özgürlük kavramlarını,insan doğasının karmaşıklılığını,kadın-erkek ilişkilerini anlatmış. Thomas Astrid ile evli,iki çocuğu olan bir adam.Dışarıdan bakıldığında hiçbir sorunları olmayan,mutlu bir aile hayatı yaşayan sıradan orta halli bir aile olarak görülüyor.Fakat bir gece Thomas nedensiz bir şekilde eşini,çocuklarını,işini, kısacası tüm hayatını geride bırakarak ortadan kayboluyor.Uzun yıllar boyunca o diyar senin bu diyar benim yürüyüp duruyor.Bazen ormanda,bazen ıssız,terk edilmiş karavanlarda,bazen de gittiği köylerde küçük pansiyonlarda kalıyor.Ufak tefek işlerde çalışıyor bazen.Ne bulursa onu yiyor.Doğanın içinde bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Açıkcası ben Thomas'ı hiç sevmedim.Bencil,egoist,sorumsuz,kaba bir tabirle kaşınan bir adam olarak gördüm.Elindekilerinin kıymetini bilmeyen biri.Evet bazen bulunduğumuz yer,insanlar bizi sıkar,kaçıp gitmek isteriz kimselerin bizi bulamacağı yerlere ama eğer sen evliysen ve iki çocuğun varsa eşini ve çocuklarını öyle ortada bırakıp aniden defolup gidemezsin.Sorumsuzluk=Thomas bana göre.

Uzağın ÖtesindePeter Stamm · Nebula Kitap · 2019105 okunma

·

76 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömür Durak