"Bireyi bir ölçüde 'işitebiliyor' olmamız, mahkemenin sözlü tanıklığa verdiği önemin söylenenlere iyi kulak verilmesine yol açmış olmasındandır. Hukuken zorlandıkları yerlerde, mahkeme yetkilileri açılan davanın somut içeriğinin yanı sıra ahlaki gerekçesini de tutanağa geçirdiler. Tanıklığa bu biçimde ağırlık verilmesi, elinizdeki kitabın ele aldığı yıllarda hukuk reformuyla uğraşmakta olan Osmanlı padişahı Süleyman'ın çalışmalarında özel önem verdiği konulardan biriydi."