Ilk çıktığında aldığım aylarca kitaplıkta bekleyen hatta ikincisi bile çıkan ve eskiyen bir kitap olur kendisi. Neden okumadım hiç bilmiyorum Emma Chase çok severek okuduğum bir yazar aslında. Bu aya kısmetmiş diyor kitabımıza geçiyorum.
Kızımız Olivia.
Sıradan bir vatandaş.
Kahve dükkanını işletiyor, geçim sıkıntısı ile uğraşıyor ve tabiki hayatında bir dünya sorun var. Çünkü neden? Kızımızın bir kurtarıcıya ihtiyacı var Tabiki bu anda devreye giren ;
Oğluşumuz Nicholas Arthur Frederick Edward Pembrook, Wessco Prensi
Kendisi prens olmakla beraber feci halde yakışıklı, aynı zamanda seksi aynı zamanda akıllı aynı zamanda kibirli vs.vs. Prenste yok yok maşallah prens her bişey Günlerden bir gün prens bir kahveci dükkanına giriyor çok alkollü olmasına rağmen kızımızı hemen farkediyor. Çünkü kızımız bataklıkta bir çiçek o kadar güzel Sonra sonsuza kadar mutlu yaşadılar dememi bekliyorsanız demeyeceğim. O sonsuzluğa nasıl ulaşıyorlar biz olaya burda dahil olacağız
Kitap genel olarak Emma'nin tarzından çok uzak değildi. Edepsiz, ağzı pis erkek karakter pek masum sorumluluk sahibi kız karakter ve büyük bir aşk ben kitabı sevdim sevmesine ama bir sahne var ki o sahne de teklifi yapan Nicholas'tan da kabul eden Olivia'dan da soğudum. Hangi sahne olduğunu okuyanlar anladı okumayanlar hemen koşup okusun, anlasın Bu tarz kitapları hep seviyorum ne okursam okuyayım dönüp dolaşıp yine bu tarzı okuyacağım. Aralarda çok güzel çerezlik oluyor ve bence okuma hızını çok güzel arttırıyor. Yazarı da seviyorum diğer kitabı ekledim sepete. En yakın zamanda Harryciğimi de görürsünüz buralarda diyorum ve tarzı seven herkese bu yazarı öneriyorum. Tanışmadıysanız hala öncelikle Drew ile tanışın bence.