BİR : Efendim, kaybedecek zamanım yok diyorum size, lütfen adınızı söyleyin.
İKİ : Gidin efendim, gidin işinize. Bu ne samimiyet! Her önüme gelene kendimi takdim etmeye kalksam...
BİR : Efendim, sizinle tanışmak isteyen filân olmadı. Sadece adınızı sormuştum.
İKİ : Bu tanışmak değil de nedir? İstemiyorum, dostluğunuz da sizin olsun, arkadaşlığınız da. Sizin gibileri çok iyi tanırım ben, büyük dostlar...