İstanbul otogarından çıktığımızdan beri küçük kız çocuğu durmadan ağlıyordu, tabi haliyle ben de abi'ye yanaştım, niçin durmadan ağladığını sordum .
_ Hasta dedi .Mardin'den İstanbul'a getirdim .
_Tek başına mı geldin Annesi nerede ?deyince...
Fakirliğin gözü kör olsun hemen de belli ediyor kendini...
Maddi sıkıntılardan dolayı, annesini getirememiş mecburi evde kalmış .
Ve en çok üzüldüğüm şey ise önümde iki kız öğrenci arkadaş vardı.
Abi'ye böbürlenip ''Sustursana kızını biz burada yolcuyuz, mecbur değiliz sesini duymaya...''
Okumak bazen bazı şeyleri değiştirmediği gibi bizden bir şeyleri koparıyor.
Mesela içimizde sevgiyi, böbürlenmek yerine küçük kız çocuğunu alıp, sevip sevgilerini gösterebilirlerdi...