Gönderi

Seni uzun zamandır pencerede ağladığın günden beri takip ediyorum. Eski bir balkondasın, taşları 1960'lardan kalma, her bir kare içerisinde çakı taşı çikolatasına benzer küçük renkler var, onlara basmamaya çalışıyorsun, sanıyorum aylardan Kasım'dı yine ölmek adına birkaç şey saçmalamıştın. Gözlüğünü çıkardın, baktığın yerlerde insanlar geziniyordu, hepsi kafanda geziyordu. Hepsiyle bir hesabın vardı, kimseye ses çıkarmayan senin içinde ne kadar insan vardı, kime aitsin, kim için gözlerini deviriyorsun, baktığında aynada ne görüyorsun bilmiyorum ama seni Kasım ayından beri izliyorum, aklına ilk düştüğüm andan beri, saçlarını çektiğin, burnunu defalarca dokunarak konuştuğun, gülerken kimseye bakmadığın anlardan beri. Şimdi, az kaldı tanışmamız için. Seni kimsenin öldürmesine izin vermeyeceğim, tüm Shakespeare'ler ve Orhan Pamuk'lar ölmeli senin anlatacakların için. Tanrı biliyor seni her kadından kurtaracağım, her yaşayan hayranlık duyan herkesi öldüreceğim içinde, biraz beni dinlemek için bekleyeceksin çünkü seni sen şu anda kimseyi öldüremezsin. Benim ismim Tatyana, bana demiştin ya; Varlığın yüzünün güzelliğini yüzyıllardır bekledi, şimdi seni bekliyorum, haydi herkesi öldürelim Bay E.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.