Merhaba Değerli "Körlük" okuyucuları :)
Jose S.'nin bu kitabını Budala'dan önce okudum.
Nobel Ödülü alan bu eser, kapitalizmin getirdiği modernizme bir eleştiri. Ters beyin fırtınası tekniği ile yazılmış bu eserde bir kaos ortamı yaratılmıştır.
Herşeyin değerinin parayla ölçüldüğü ve 'uygarca yaşama'nın tek şartı para, güç ve iktidar olduğu yakın çağımızın (18.19.20. ve 21. Yy) yaşamına bir eleştiri eseri.
İnsanların ismi önemli değildir eserde. Doktor, doktorun karısı, birinci kör, ikinci kör... yok olan görme yetisiyle ne isimlerin ne cisimlerim değeri kalmıştır. Körlüğün beyaz olması ( beyaz körlük) bile modernizm eleştirisi için seçilmiş bir renktir.
Eser açık, anlaşılır ve alışılmamış bağdaştırmalara çok fazla yer verilmeden yazılmıştır.
Sıkı bir eşdizimsel çözümleme ile nefis bir yorumlama çıkar. Burada kısa tutmak istedim. Okuyanlar ya da okumakta olanlar için kitapta merak edilen yerleri elimden geldiğince cevaplandırabilrim:) Kitabı okuyanlarla tartışadabiliriz:)
Sevgiyle kalın