Gönderi

Razumihin:
“Hayır, başka bir sebep kabul etmiyorlar. Yanılmıyorum. Yazılarınıda gösteririm. Her şey toplumun etkisiyle oluyor. Bu, onların en sevdikleri cümle... Toplum düzelirse, protesto edecek şey kalmayacağından, cinayetler de kendiliğinden duracakmış. İnsanlık birden haksever ve doğru olacakmış. İnsanlığın zaafları ve güçleri hiç hesaba katılmıyor. Tarihsel bir gelişme süreci içinde ilerleyen insanlığın, sonunda normal bir toplum olacağına inanmıyorlar da, matematiksel bir beynim kurduğu teori sayesinde, birden bire kusursuz, eksiksiz, günahsız bir toplum haline gelivereceğine inanıyorlar. Doğayı reddetiyorlar. Bu sebeplerden dolayı tarihten hiç hoşlanmıyorlar. Ondan budalılıklar dizisi olarak söz ediyor, orada aptallık, vahşet ve gafletten başka bir şey yok, diyorlar. Hayattan, yaşamaktan da nefret ediyorlar. Bu yüzden de yaşayan bireylere tahammül edemiyorlar. Ruhlarla ise, hiç ilgileri yok. Yaşayan ruh hayat ister. Ruh, matematikçilerin kurallarına uymaz, isyankârdır! Onların istediği ise, belki Hint lastiğinden yapılmış bir şey. İtiraz etmez ve matematiğin bütün kurallarına uyar. Şunu söyleyebiliriz; tek düşündükleri, yeni yollar, binalar, fabrikalar yapmak. Her şey hazır, ama insan ruhu hayata doyamadı. Yaşamak istiyor. Mezarı özlemedi daha... Doğayı mantıkla yenemezsin! Mantık, ihmalleri önceden hesaplar, ama milyonlarca ihtimal vardır. Bunları bırakalım da rahatlık problemlerine el atalım, böylece çözümlemek yolunda bir adım atmış sayılırız. Fakat bu çok açık, üstünde düşünmeye gerek yok. Önemli olan bu... Düşünmeyeceksin... Hayatın bütün sırrı, iki kitap sayfasında yazılıdır...”
Sayfa 255 - .Kitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.