Stefan Zweig okurlarının bir kısmı, yazarın çok abartıldığını düşünürken, bir kısmı da kitaplarının dünya edebiyatında önemli bir yeri olduğunu düşünüyor. Ben de ikinci kesimdeyim. Zweig okumayalı aylar olmuştu, bu süre zarfında kalemini çok özlemişim. Hangi kitabını okusam diye düşünürken Bir Kadının Yaşamından 24 Saat'e denk geldim. Bundan yaklaşık 6 sene önce okumuştum ve okuduğum ortalama kitaplardan birisi olmuştu. Yıllar geçtikçe neden bu kadar çok sevildi, okurken bazı noktaları mı kaçırdım acaba diye merak ettim. Yeniden okuyunca fark ettim ki, gerçekten çok kıymetli bir eser. O zamanlar bu kadar etkilenmeme sebebim, deneyimlediğim olayların kitaptakilerle örtüşmemesi olabilir, fakat bugün okurken her kelimesinden etkilendim diyebilirim.
Bir kadının hayatının yalnızca yirmi dört saatinin tüm hayatını, kendisine ve hayata karşı düşüncelerini ne kadar şekillendirebileceğini okuyoruz bu kitapta. Kendisine bile itiraf etmekten zorlandığı o günü, başkasına anlatan Bayan C.'nin hikayesi oldukça acıklı... Okunması gereken kısa ama anlamlı kitaplardan birisi.