Yeni laik cumhuriyet, Mustafa Kemal'in kişisel felsefesini yansıtıyordu. 1928'de yayınlanan bir kitabında, Grace Ellison onun 1926-27'de kendisine söylediklerini aktanyor:
"Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir; adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır."(31)
Ne var ki rasyonalistlerin çoğu gibi Mustafa Kemal'in de batıl inançları vardı ve düşlerinde işaretler arardı.(32) İstiklal Savaşı sırasında 1922 Martında ateş hattını teftiş ederken, komutanlarla toplantı yaptığı akşamlar Kuran'dan parçalar okutmuştu.(33) Ama artık bu uygulamayı bırakmıştı.