Aklınıza iki senaryo gelsin: Birincisi memur olduğunuzu ya da sırf para kazanma da diyebileceğimiz hayat şartlarından ötürü içinde sosyal hayatın hiç olmadığı bir yerde işe başladığınızı düşünün. Diğeri de genç veya geç yaşınıza rağmen bol bol kitap okuyan,film,tiyatro gibi görsel sanatlara ve müziğe de ilgi duyan bir insan olarak sosyal çevrenizden ne kadar soyut olduğunuzu ve başkalarına göre dünyaya bundan dolayı ne kadar farklı baktığınız hayalinizde canlansın.Kalabalıklar içinde yalnızlık. Ne kadar da süslü değil mi? Bu senaryoların bileşim kümesiyle bir doktor karakteri yaratan Çehov,doktorun toplumun gerçeklerini bilmesi,hayatın anlamsızlığı, hiçbir şeyin anlam ve fark etmediği üzerine temellendiği felsefesini bize detaylarıyla anlatıp bu yarı-aydın Stoacı karakteri adeta bir buldozer ile yavaş yavaş ama ağır darbelerle yıkıyor.Çoğumuzun fildişi kule diye bildiği ancak Çehov'un onun konfor alanı olduğunu anlattığı ataletsizlik aslında insanın acı ve zorluklarla yüz yüze gelmemesinden kaynaklanıyor diyor Çehov.Günümüzde alıştığımız bütün konfor ve her duyarlılığı para ile veya sözlerle çözdüğümüz düşünülürse haklı olmalı. Yarı aydın deyince suratımız ekşiyor ve bu hatalı, bunun hatasını da bu düşüncelere sahip insanı doktor olarak gören Çehov, Halep oradaysa arşın burada, o zaman bu işi çözün;duyarsızlığa bir son verin der gibi. Her şey aslında aynı mı? Acı veya mutluluk sadece isimlendirdiğimiz kavramlar mı? Hayatın anlamı sadece sonraki güne kadar yaşamak mı? Tercihlerimizin ve çevremizin şu anki konumumuza etkisi nedir?Onlarca soru çıkartılabilecek bir eser ortaya çıkmış, keyifle okuyacağınızı umuyorum.

6 Numaralı KoğuşAnton Çehov · Cem Yayınevi · 201669,6bin okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.