Masallarda anlatılan kötü insanlar kocaman burunlu, tıknaz, yüzünde büyükçe benler olan ve şeytan gibi gözlerle etrafa bakan kişilerdi. Dorian Gray ise tam tersi bunların olmuştu.
Ona tam olarak kötü diyebileceğimizi düşünmüyorum. Temiz bir göle çamur atılmıştı Lord Henry tarafından ve bu çamur yıllar sonra kaybedecek hiçbir şeyi olmadığı için bir bataklığa dönmüştü. Dorian'ın istediği kendi ahlaksızlıklarının başka bir yüzde belli olmasıydı. Yıllar onu cezalandırmayınca yaşadığı hazlar yetmemeye başladı. Bu biraz küçük yaştaki çocukların eğitimlerinde olduğu gibi sanırım. Kitabın başında Dorian Gray de masum liseli bir çocuktu.
Lord Henry'i sevmemekle beraber çoğu sözünü çok sevdim. İnsanın üzerinde büyük bir etkisi oluyor ve bunun farkında olarak insanların hayatlarını değiştirmeyi seviyor. Nasıl o portre Basil'in en büyük eseriyse Dorian Gray de Henry için beyazdan siyaha değiştirdiği en büyük eserdi.
Yazarın tek romanı olmasına üzülmekle beraber böyle bir kitabın onlarca romana denk geldiğini düşünüyorum.