Bu eser ile yazarın bütün romanlarını okumuş oluyorum.Terütaze yorumları okumayı ve yorum yazmayı seviyorum. O sebeple hemen başlayayım. Öncelikle kitabı çok beğendim hatta bayıldım.Çünkülerini dilim döndüğünce izah edeceğim inşallah. Kitabı okumaya başladığım sayfalardan itibaren kurgu, gözlerimin önüne bir Yeşilçam sahnesi çekti. Ömer, Macide, Bedri ve daha nicesi kitapta; en alışkın olduğumuz Yeşilçam oyuncuları gibi aynı canlılık, aynı bizdenlik ve aynı sürükleyicilikle karşıma çıktılar. Kitabı okurken eski filmlerimize ait müzikler adeta bana fonda eşlik ettiler, öyle bir hissiyat ile kitaba başladım ve yine aynı hissiyatla kitabı bitirdim.Genelde kitaplarını okuyunca yazarları o kategorilere daha kolay yerleştirebilir vaziyette bulurum kendimi ama Sabahattin Ali hariç. Biz, Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Yazarlar ve Şairler kısmından ziyade Toplumcular kısmında görürüz Sabahattin Ali'yi. Nedense bu kadar psikolojik tahlilleri nokta atışı derecesinde isabetli yapan ve bunu kurguya güzelce ve muhteşemce yediren bir yazar niye orada değil diye düşünürüm. Demek ki iki alanda da ciddî manada kendini kanıtlamış der ve yazarlar kategorileri aşan üstatlardır diye düşünceme hemen bir cevap iliştiririm. Bir başka mesele ise kitabın ismi. Kitabı okumadan önce içerik ile kitabın ismi arasında bir tahmin yaparım ama burada biraz zorlandım ve tam oturtamadım neler olacağını tahmin kısmında ama okuyunca bütün parçalar kendi yerlerine çekildiler. Kitabı okurken bir ara kendini televizyondaki dizilere kaptıran teyzeler, dedeler gibi karakterlere söylenir buldum kendimi. Televizyona söylenenlere alıştık da benim gibi kitaba söylenenler de yavaş yavaş böyle kitaplar okudukça kendini belli edecek sanırım. :) Tuğba Coşkuner'in çok sevimli bir kapanış cümlesini hafif değiştirerek alıyor ve yorumumu bitirmek istiyorum: "Dostlara emir, herkese tavsiye!"

İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra Yüce