İnsanda var olan iki karşıt gücün birbirine egemenliğini alabilmek için nasıl bir savaş sürdürdüklerini fark ettiğimden bu yana, varlığını çevremde, kendimde ve toplumda da araştırmaya başladım. İnsanda yapıcı ve yıkıcı iki ayrı eğilim doğuştan gelmektedir. Bir yandan dostluğun, sevgiyi ve yardımlaşmayı içeren bir eğilim diğer yanda bencilliği ve bozup yıkmaya yatkın bir eğilim. Doğuştan var olan bu eğilimler çevreden gelen uyaranlarla pekiştirir. Kendini gerçekleştirme yollarını engelleyen bir ortamda büyüyen bir insanda yıkıcı eğilimler etkin kazanır. İnsan doğası yalnızca belli bir zaman kesiti içinde nasıl değerlendirilemezse, toplumlarda geçmişlerini özünü sevmedikleri sürece kendilerine gereğince anlayamaz şimdiki zamanın hem geleceği hem de geçmişi içerdiğini görmezden gelen toplumların bireyleri ise evrensel olma niteliğine ulaşamazlar! Yani kısacası bir insanın kalbine ne yerleştirirsen o yeşerip filizlenmeye başlar. Büyüdüğü ortamdan etkilenen biri olur. Kendini gerçekleştiremediği bir ortamla karşı karşıya geldiğinde ise yıkıcı davranışların geliştiği bir ortam haline gelir.

İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,5bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Funda Aydın