Öyleyse ahlaki kötülük, yani burada bizi ilgilendiren sorun itibariyle toplumdaki düzensizlik, düşünme yetisiyle doğal bir biçimde açıklamaya kavuşuyor. Fakirliğin, suçların, ayaklanmaların, savaşların temelinde hep mülkiyetin ürünü olan koşullardaki eşitsizlik bulunur; koşullardaki eşitsizlik ise egoizmden doğar; egoizm şahsi görüşlerle beslenir, şahsi görüşler ise doğrudan doğruya aklın istibdadından kaynaklanır. İnsanlığın başlangıcında ne suç, ne barbarlık mevcuttu; sadece toyluk, cehalet ve tecrübesizlik vardı.