Bazı kaynaklarda sevgili Suat Derviş'ten "Cumhuriyet Dönemi- acıların kadını-" olarak bahsedilmiş ki bence hanımefendinin yaşamı gözönünde bulundurulduğunda, her ne kadar üzücü olsa da, oldukça yerinde bir tabir bu. Suat Derviş; Ülkemizde, gazetelerde hususi kadın sayfası düzenleyen ilk kadın yazarımızdır. (1926 / İlkdam) Resmi muhabir olarak, Avrupa'ya giden ilk kadın gazetecimizdir. (Lozan ve Montrö Konferansları'na Türkiye adına katılmıştır.) Kitapları, Almanca, İngilizce, Fransızca, Rusça, Yunanca ve Bulgarca ya çevrilen ancak ana vatanında yine aynı kitapları yasaklanan, yakılan, komünist ve feminist tutumlarından dolayı Bab-ı Ali'nin tüm kapıları yüzüne çarpılan bir garip yazardır. Anne tarafından Sultan Abdülaziz'in mabeyincisi Kâmil Bey'in , baba tarafından ise Osmanlı dönemi Ankara valilerinden Kimyager Derviş Paşa'nın, konaklarda mürebbiyeler eşliğinde büyütülmüş biricik torunlarıdır. Taylan Özgür'ün annesi Necla Özgür başta olmak üzere, bazı kadın dostları ile bir organizasyon oluşturarak, Türkiye Devrimci Kadınlar Birliği'ni kurmuş aydın bir insandır. Nazi olaylarının gerçek yüzünü teşhir etmek için, Mihri Belli, Hulusi Dosdoğru ve eşi Reşat Fuat Baraner ile birlikte bir komite kurarak, faşizm tehdidine dikkatleri çekmeyi hedef alan bir broşür dizisi yayınlayan cesur kadındır. Bu yazı dizisinin ardından yedi aylık gebe iken tutuklanarak, Türk emniyetinin nazik! sorgulama seansları esnasında bebeğini kaybetmiş ve bir daha anne olma şansına erişme imkanı kalmamış olan evlatsız bir annedir. Sekiz ay hüküm giyip, Soğukkuyu Cezaevinde yattığı bu dönemin yargılanması sırasında, mahkemede kendini şu sözlerle savunmuştur Suat Derviş : “Biz milletimizin harbe girmesini istemedik. Saraçoğlu hükümeti sağcı olduğundan sahadan çekilsin dedik, hâlen de istiyoruz... Toplumsal düzeni devirme konusuna gelince; Türkiye’de toplumsal düzen burjuva bireysel düzendir. Biz Türkiye’de hakiki demokrasi düzenini istiyoruz. Meclis’in, hükümetin yeniden kurulmasını istemek, toplumsal düzeni bozmak demek değildir. Demokrasiyi kökleştirmek demektir...” Suat Hanım bu kitabında, üstadı kabul ettiği adama, hocasına hayranlığı zamanla aşka dönüşen ve evlilik ile nihayetlenen ancak eşinin apansız ölümü ile mutluluğu yarım kalan Süheyla 'nın minik bir portresini çiziyor bize. Bu ayrılığın ardından, daha evvelden de tanışık olduğu Mithat' a aşık olan Süheyla, bakalım hayatındaki boşluğu onun ile doldurabilecek mi? Tabi böyle bir özet geçmem, sizlerde vıcık vıcık bir aşk romanı olduğu hissiyatı asla uyandırmasın. Zira, Süheyla'nın yaşamı ve dramı ekseninde,kitaptan, Türk toplumunda kadının yeri ve önem(sizliğ)i, erkeklerin kadınlara bakış açısı, verdiği değer, gurur ve ihanet gibi sosyolojik tespitler çıkarıyoruz. Kitap 190 sayfalık incecik bir kitap ancak okumak yine de uzun bir zamanımı aldı. Çünkü baskıda, anladığım kadarıyla çok ince bir sadeleştirme sözkonusu değil, haliyle eski kelimeler inanılmaz derecede yoğunlukta. Bir satır kitap, bir dakika sözlük derken biraz külfetli bir okuma süreci gerektiriyor.Ama bu durumdan asla hoşnutsuz değilim, çünkü eski eserleri bu halleriyle okumayı seviyor ve tercih ediyorum. İthaki de bu alanda tartışmasız bir numaralı yayınevimdir.. "Komünist kaltak" diyerek yüzüne tükürülmüş olmasına rağmen son nefesine kadar davasından vazgeçmemiş olan bu yürekli, bu vakur kadının yer aldığı ve imza attığı tüm eserleri lütfen okuyun, okutun. Böyle güzide kalemlerimiz kıyıda köşede daha fazla kalmasın artık. Popüler kültür kitaplarına gösterilen onca rağbet karşısında, böylesi güzelliklerin bilinmemesi ya da bilinmesine rağmen merak edilip tercih edilmemesi bir okur olarak beni çok üzüyor gerçekten. Rahmet ve minnetle...

Gönül GibiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2016147 okunma

·

104 görüntüleme

Doğavekitap

@Dogavekitapankara ·

28 Haziran 2022 09:16

Ben de okudum ve yorumladım. #kitapseverlertakiplesiyor #dogavekitap #dogavekitapankara dogavekitap.wordpress.com/2022/05/09/gonu...

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seda