Karakterler, okudukça kendilerinin hayal ürünü olarak üretildiğini unutturduğundan, gerçekten oralarda biryerde bu insanlar, aynı isimlerle yaşadıkları yanılgısını hissettiriyorlar. Olayların gerçekliği, bunları yaşayan karakterlerin hayal ürünü olması durumunu gölgede bırakmayı başarıyor.
Parasızlık ve onun getirdiği engelleri bu kitapta iliklere kadar hissettiren Dostoyevski, 24 yaşında yazdığı ilk kitabı olan insancıklarda, çok iyi bir iş çıkarmış.
Karakterlerin zayıf yönlerinin daha çok ön planda olması, günlük yaşantının en kuytu köşelerine ışık tutan sıradanlığı ve talihsizlikleriyle, kitap sayfalar içerisinde sizi tutsak ediyor.