Gönderi
‘İnsan kendisinden kopuksa ne yaşadığının önemi yok; her şey aynı ölçüde ağırlıksız; kalıcı bir iz bırakmadan geçip gidiyor.’
.
El yazısı çalışmalarıyla oto-terapi yapmaya çalışan bir adam. Küçük harflerini büyütmek istiyor, daha okunur bir yazı istiyor ama sadece bu kadar değil.
Onun asıl istediği bir düzen.
İçinde huzurlu olduğu, kendini yetkin hissettiği.
Aslında hepimiz gibi.
Rüyalarını analiz ediyor.
Çevresini izliyor, köpeği örneğin. Ailesine sonradan dahil olan kediyi..
Oradan oraya taşınıyor, hayatındaki kadın ile ilişkisini sorguluyor, bir bütün oluşturup o bütünle tamamlanmayı düşlüyor.
Bazen kaçıyor, bazen ara veriyor, bazen günlerce istediklerine odaklanabiliyor.
Bunları hep el yazısı çalışmalarından okuyoruz.
Sakin sakin, onu anlayarak..
.
Mario Levrero ile tanışıyorum, dalgasız bir denizi izlemek gibi. Kısacık bir eser ama doyurucu, diğer eserlerini merak ettiriyor. Pek çok yazarı etkilemesine şaşmamalı. Kendini tüm çıplaklığı ile anlatabilmek bunu sağlıyor,biliyorum.
Nice Levrero kitaplarına!
.
Su gibi akan çeviride Başak Güntekin yer almakta.
Kapak tasarımı ise kitap içeriği ile pek uyumlu; Aslı Sezer çalışması
·
60 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.