Bu tarz kitapları okuyunca beğendim demeye insanın dili varmıyor. Anlatılanlar o kadar dram ve o kadar güncelki. Kenar mahallelerde yaşayıp, üç kuruş için 13-15 saat ayakta çalışan, en ufak hatalarında ve hatta hatasız olduklarında bile, gözlerinin yaşına bakılmadan ve hiç bir hakları verilmeden kapı önüne konulan işçi sınıfının hikayesi. Böyle bir mahallede, 14 yaşında fabrikaya yerleştirilmiş, kazandığını elinden alan alkolik bir baba, hayatı olduğu gibi kabullenmiş, tepkisiz bir anne ve sakat bir kardeşle yarı aç yarı tok yaşamaya çalışan Nazlı’nın ve diğer emekçilerin hikayesi.