Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
9/10 puan verdi
Mağara Alegorisi ve Sinema Felsefesi
Platon, kurduğu mağarası ile aslında hocası Sokrates'i anlattığı hepimizin malumu. Fikirleri nedeniyle idam cezası almış bir filozof olan Sokrates, Platon'da bir ateş yakmış ve Platon, o ateş üzerinden büyük bir toplum-filozof denklemi oluşturmuştur. işte gölge felsefe bu denklemin bir diğer adı. Bu denklemi anlatmak gerekirse Platon, toplumu ve toplumsal bilinci her insanın doğuştan tutsağı olduğu karanlık bir mağara olarak değerlendirir. İnsan büyüse de toplumsal tutum ve davranış hatta düşünce ne gerektiriyorsa onu düşünmektedir. bu yüzden Sokrates'i ise o mağara içindeki yanan ateş olarak tanımlar. doğuştan tutsak olan insan içinde bulunduğu toplumla beraber (gerçeği hiçbir zaman göremediği için) baktıkları duvara yansıtılan gölge oyununu gerçeğin ta kendisi sanırlar. ve sürekli o gölge oyununu seyrederek kendilerini ikame ederler. keza yasa koyucular kendilerinin dahi uymadığı kuralları gölge oyununu seyreden kalabalığın boynuna, ellerine, ayaklarına pranga ile uyguladığından kimse merak edip de bu gerçek sandığımız şey de nedir diye sormaz. çünkü o anda artık kaderine razı olmak gibi bir refleks oluşmuştur. bu noktada Platon, filozof ve toplumu birbirinden ayırır. çünkü filozof kendisini zincirlerinden koparmış, gerçek ışığın peşine düşmüş ve mağaradan çıktıktan sonra (başta biraz ışıksal sorun olsa da) gerçeğe alışıp gerçeği yaşamaya başladığını söyler. ateş ile oynatılan gölge oyununda ateş bir simülsayondur. çünkü gerçek olan ateş Sokrates'in ta kendisidir. tıpkı ışık gibi. bu noktada mağarada olup bitenlerin bugün sinemaya benzetilmiş olması oldukça isabetlidir çünkü yöntem olarak aynı süreci bir kaç saatliğine yaşıyoruz orada. ancak tek farkımız, izlediğimiz şeyin sahte olduğunun, gerçeğin buradan çıktıktan sonra başlayacağının farkında oluşumuzdur. Şöyle güzel bir animasyonla konu irdelenmiş. youtu.be/d2afuTvUzBQ Bu konu üzerine çok tartışma olmuş, ''Film sanat mıdır?'' sorusuna cevap aranmıştır. Ben Kubrick filmlerini seyredince filmin sanat olduğunu düşünüyorum açıkçası. ancak her filme sanat demek de yanlış. bu sadece bazı filmler için geçerli olmalıdır. Yazar Nathan Andersen de Otomatik Portakal filmi üzerinden bu felsefeyi irdeleyerek, felsefi-film terimini dünya kültürüne kazandırmıştır. Çok güzel bir eser, okunmasını tavsiye ediyorum.
Gölge Felsefe
Gölge FelsefeNathan Andersen · Ayrıntı Yayınları · 201924 okunma
··
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.