bi anti-entelektüellik tartışmasıdır gidiyor bugün. anlatamıyorum da derdimi, adam anlamıyor niye benim bunu savunduğumu. entelektüellik hayattan tat almaya yarar kardeşim benim nazarımda. esg reyiz de öyle diyor ya hayattan aldığınız zevki arttırır diye. e anti-entelektüellik de bu pembe götlü bilme faaliyetinin değerini yadsıyan bir şey işte. her bi bok hakkında derinliksiz malumata sahip olmak, ufak bağlantılar buldu mu mal bulmuş mağribi gibi üstüne atlayıp caka satmak yani tam da vasat entelektüellerin yaptıkları şeyleri eleştirmektir amaç. adamlar anti-entelektüelliği cahilliğe övgü, anadolu irfanı falan sanıyor heralde. anti-entelektüellik kendi varoluşunu entelektüellik üzerine kuran, malumatlar ile başkalarının dediklerine bağlı olarak yaşayanlara karşı bir akım. thoreau'nun dediği gibi "mallar felsefecileri alıntılamayı çok sever" deki malları eleştiren bir akım, yeri geldiğinde hayyam gibi herkes bir masal söyledi gitti diyen akım. zaten her kamil entelektüel'de nüve halinde bir anti-entelektüalizm bulunur, kişinin kendini eleştirebilme yetisini kazandığı varsayılır çünkü o noktada. dolayısıyla kendi zevklerinizi dayatamazsınız bana pembe götlü fularlılar. ister severim, ister sevmem sizin entel dantel oyunlarınızı.
5 görüntüleme
tamam ahahahaahah
öyle toplumdan böyle mektup - selçuk erdem :
i.pinimg.com/originals/f6/53...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.