Gönderi

Namusa Yaslanan Şiddet
Türkiye'nin toplumsal bağlamı içerisinde bir kadının "namuslu" etiketini hak edebilmesi için kendisinden beklenenler genelde evlilik ve aile jargonu içerisinde dillendirilir: ya bir adamın karısı, ya da bir anne olmak. Evli olmayan kadınların namusu ise bakirelikleriyle ölçülür. Diğer bir deyişle, namuslu kadınlar cinsel güçlerini gösteremezler veya sergileyemezler; aksine cinselliklerini ne kadar sıkı kontrol altına alırlarsa o kadar namuslu sayılırlar. Bunlara ilaveten, toplum nazarındaki namuslu kadın, kendini çocukları ve eşi, yani ailesi için feda etmekte sınır tanımayan, varlığını ailesinin refahına adayan kadındır. Namuslu kadınlar toplum içerisindeki rollerini sadece çekirdek aile içerisindeki rollerine atıflayamazlar. İşin bir de çekirdek aileyi aşıp millete kadar uzanan boyutu vardır ki o da bu kadınların sadece kendi çocuklarına analık etmekle kalmayıp aynı zamanda milletin geleceğine, dolayısıyla millete de analık etmekle yükümlü olmalarıdır. Bütün bu rollerin ışığında düşündüğümüzde önümüze "yakışık alır” kadın kimliğine dair ayan beyan bir resim çıkıyor: "düzgün", yani namuslu, kadınlığın yolu aileden geçiyor ve kendisine varoluş amacı olarak biçilen kaftan ise ailesinin fiziksel ve manevi sağlığını ve varlığını her daim korumak için kendini paralamak oluyor.
··
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.