Dünyaların Savaşı, mars gezeninden gelen istilacıların, dünyaya gelmesini, sonrasında insanları öldürmesini konu alıyor. Fakat bu kadar basit ve bu kadar klasik bir biçimde değil. Sürekli olarak ele alınan hollywoodvari bir biçimde ilerlemiyor Dünyaların Savaşı. Tam tersine o kadar oturaklı, o kadar mantıklı bir biçimde işleniyor ki neden olmasın? Diye kendinize sormadan edemiyorsunuz. Tabi konu sadece bu kadarla bitmiyor. Marslıların gelişi ve bizim dünyamıza adaptasyonları az biraz sorunlu oluyor. En büyük sorunlardan biri yerçekimi farklılığı oluyor. Mars yerçekimi ile Dünyanın yer çekimi arasında olan büyük fark isitlacı marslıların büyük bir sorunu oluyor. Fakat onlar bu sorunu da bazı robotik makinalarla çözüyorlar. Kitap sizi diğer Wells eserlerinde olduğu gibi bir anda çekmeye başlıyor ve bitene kadar da elinizden bırakmamanızı sağlıyor. Kitabın bu sürükleyiciliğinin yanı sıra, mantıklı bir süreçle ilerlemesi ve sonunda çok doğru bir biçimde son bulması ise usta yazara şapka çıkarmamıza neden oluyor.
Her zaman olduğu gibi çok iyi bir Wells kitabı okumaya hazırsanız Dünyaların Savaşını kaçırmayın derim.
İyi okumalar.