Söze nereden başlayacağımı, neler yazacağımı, bu kitabı nasıl tanımlayacağımı inanın hiç bilmiyorum. Bugüne kadar okuduğum her kitabı kafamda belli bir yere koymuş, beğendiğim veya beğenmediğim taraflarını, anladığım ya da anlamadığım yerlerini net olarak idrak etmiş ve benim için ne ifade ettiğinin bilincinde olmuşumdur. ''Bu kitabı okumak, anlamak çok zor'' denilen kitapları bile okuduktan sonra en azından o kitabın okunmasının niçin zor olduğunu, net olarak anlaşılmasına engel olan sebepleri farkedebiliyordum. Ama itiraf ediyorum ki bu kitabı hem anlayamadım hem de niçin anlayamadığımı bilmiyorum. Halbuki özellikle dikkat ettim gürültülü ortamlarda okumamaya, yalnız kaldığımda elime almaya ve kendimi vererek okumaya. Yine de olmadı.
Özellikle Behçet Necatigil'in çok iyi çevirisiyle her bir cümle, her bir paragraf tek başına bir anlam ifade edebiliyor fakat hepsini birleştirince ortaya çıkan eser ne ifade ediyor onu bilemiyorum.
Daha okumaya başlar başlamaz üzerime bir kasvet çöktü, ruhum daraldı. Etkileyici cümlelerle en başından derin bir eser olduğu belli oluyordu. İlerledikçe anlatıcının bahsettiği olaylar herhalde rüyaydı veya hayaldi bitti artık normale dönüyoruz dediğim andan üç beş cümle sonra yine kendimi olmadık yerlerde buluyordum. Sanki akli dengesi yerinde olmayan, uyuşturucu bağımlısı bir adamın kafasının içine girmişiz de dünyaya onun gözleriyle bakıyor, yaşanılanları ya da yaşanılmayanları onun algıladığı gibi algılıyor dolayısıyla herşeyi net ifade etmekte zorlanıyorum. Ana karakterimizin bahsettiği bir çok karakter; mezarcı, hurdacı, kasap, babası, amcası, arabacı, karısı, dadısı, halası vs. bunlar gerçekten yaşamış mı geçmişinde mi var olmuşlar şu an hayatındalar mı yoksa sadece kafasında kurduğu kişiler mi bilemiyorum. Belki de bu karakterlerin hepsi kendisidir deli kafası bu ne olacağı belli olmaz. :) Kitap ilerleyip çocukluğuyla özellikle karısıyla olan ilişkisinin anlatıldığı bölümlere gelince, tamam yaşadığı travmalar yüzünden bu adam bu hale gelmiş dedim ama sonra yok ya bu adam şizofren ne dediğini kendi de bilmiyor sonucuna vardım. :)
İncelememin sonuna gelmişken (bu bir inceleme mi onu da bilemiyorum) yahu arkadaş sen ne anlatıyorsun diye kızmayın bana, tamamen okuduğum kitabın yazdıklarıma yansımasıdır bunlar. :) Derin bir eser olduğunu tekrar belirtiyor ve ikinci defa okumanın bile yeterli olmayacağını düşünüyorum. Edebi anlamda sizleri fazlasıyla doyuracaktır.
Keyifli okumalar dileyip öyle bitirmek isterdim ama pek keyifle okuyamayacağınızı biliyorum:) Hoşçakalın...
