Herkese merhaba, Siz hiç bir babanın ölümünden sonra baba ve kızın ilişkisinin içindeki gizeme denk geldiniz mi? Bu ilişkinin içinde ne kadar iz var, sayfa sayfa naklediyor bizlere Canan Tan. Kitap 400 sayfa fakat Canan Tan'ın dili kitabı 100 sayfa gibi kılıyor bir oturduğunuzda en az 50 sayfa okumadan kalkmıyorsunuz istemsizce akıyor sayfalar bende ilk günlerde bu durumu yaşadım sonra kendime ara verdiğim için biraz uzun vadede okudum kitabı. Kısaca yazarın üslubunu çok sevdim, ne çok yoğun bir edebi ne çok sade bir dil var tam kıvamında. Kitabın konusu zaten yazıyor arka kapağında alanda ses getirmiş bir avukat Vedat Karacan ve aynı onun kadar etkili kızı Verda. Bu baba kız hayat onları ne kadar koparsa da bedensel olarak birlikte olmasalar dahi zihinsel olarak her zaman bir arada olmuşlar kimse bu konuda ayıramamış ölüm bile... 17 Ocak günü avukat Vedat Karacan'ın ani intiharı ve sonrası olacak olayların, geçmişin izlerinde sürdürülen bir yolculukta Verda... Konu, üslup gerçekten harikulade fakat değinmeden geçemeyeceğim bir şey var o da kitapta tam anlamıyla bir iz sürme yok, çok kısa ve basit bir şekilde halloluyor gerçi ben kitap isminden dolayı büyük bir beklentiye girdiğim için böyle hissettim belki de sonuçta bu kitap dedektif romanı değil gayet normal böyle olması ama seviyeyi yüksek tutunca böyle oluyor. :) Kitapta evet Verda babasının intiharının izini sürüyor fakat birçok engellede karşılaşıyor, gerek babasının son davası olan Alpagut-Arslanlı ve Arslanlı ailesinin karanlık dünyası gerekse hem annesi, hastalığı ve bakımı hem de eşi Bülent ile yaşadıkları sorunlar ve bunların hepsiyle güzel mücadeleler veriyor karakterimiz, yazarda güzel işliyor sayfalara. Kitapta yoğun bir ataerkil yapıda büyüyen bir kişi var: Bülent. Ayrıca kitapta genel anlamda bir erkek ne derse tamam diyen bir kitle de var aman huzur bozulmasın, alttan alayım diyen sayın bir avukatımız Verda Aktuna. İnsan istediği kadar okusa bir yerlere yerleşse dahi bazen zihniyeti değişmiyor çünkü bize bu zihniyeti veren ailemiz, ilk kurumumuz. Tabi bir süre sonra işler farklı oluyor Verda gözünü açıyor fakat o kadar yıl geçiyor. Ben bu kitapta bir kez daha şunu hatırladım, erkekte ağlar kadında; erkekte ev işi yapar, kadında; erkekte söz sahibidir, çalışabilir, kadında. Ama günümüz şartlarında ne denli sağlanıyor bu durum? Kitap gayet keyifle okunabilecek bir kitap, keyifli, rahat bir iki saat geçirip ayrıca bir şeyler işlemek isterseniz aklınıza alın okuyun. Sizlerede bol okumalı keyifli günler dilerim.

İzCanan Tan · Altın Kitaplar · 201110,2bin okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kardelen Kara