Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu sabah Garrone gerçek yüzünü gösterdi. Birinci sınıf öğretmenim, beni yolda durdurup bizi ne zaman ziyarete geleceğini sorduğu için sınıfa biraz geç girdim. Öğretmenimiz henüz gelmemişti. Bir de ne göreyim! Birkaç çocuk Crossi'yi aralarına almış, ona eziyet ediyorlardı. Hani şu kolu felçli, sebzeci kadının çocuğu. Cetvelleriyle ona vuruyorlar, üstüne kestane kabukları atıyorlardı. Bazısı da sakat kolunun taklidini yapıyor, "Çolak canavar" diye bağrışıyordu. İş giderek tatsız bir hal alıyordu. Çocuğu gittikçe daha çok hırpalıyorlardı. Bu sırada, Crossi hırsından kıpkırmızı olmuş, olduğu yerde titriyordu. Franti bir sıranın üzerine çıktı. Çocuğun annesinin taklidini yapmaya başladı. Kadın, çoğu kez kolunda sepetiyle okulun kapısına geliyor, oğlunu alıyordu okuldan. İşte bu yaramaz çocuk, şimdi o zavallı kadının taklidini yapıyordu. Ama çocuklar, yapılan maskaralığa gülüp duruyordu. Crossi, yapılanlara daha fazla dayanamadı. Elinin yakınındaki bir mürekkep okkasını kaptığı gibi Franti'nin kafasına fırlattı. Ama çocuk, bunu görüp başını hızla eğdi. Okka gitti, o sırada kapıdan içeri giren öğretmenin göğsüne çarptı. Çocuklar bir an donup kaldılar. Sesler kesildi. Sonra da herkes yerine oturdu. Öğretmen kürsüye çıktı. Öfke dolu bir sesle: "Kim yaptı bunu?" diye sordu. Kimse yanıt vermedi. Öğretmen giderek öfkeleniyordu. Bir kez daha sordu. "Kim yaptı bunu?" Garrone ayağa kalktı. Kararlı bir sesle öğretmene cevap verdi: "Ben yaptım, efendim!.." Herkes şaşırmıştı. Öğretmen de aynı şaşkınlık içindeydi. İnanmamış bir biçimde başını salladı. "Bunu yapanın sen olduğuna inanmıyorum..." dedi. Bir an süren sessizliğin ardından, öğretmen yeniden konuştu: "Kim yaptıysa söylesin, ceza vermeyeceğim." Zavallı Crossi ağlayarak ayağa kalktı. "Beni tartakladılar. Benimle ve annemle alay ettiler. Ben de dayanamadım, okkayı fırlattım." Öğretmen sert bir sesle: "Otur yerine. Onu kızdıranlar ayağa kalksın." Dört öğrenci, başlarını öne eğerek ayağa kalktılar. Öğretmen: "Sizlerden daha zayıf bir arkadaşınıza hakaret ettiniz, ona eziyet ettiniz ha!.."dedi. "Kendini savunamayacak birine yapılır mı bu? Bu yaptığınız çok haince bir davranış." Öğretmen bunları söyledikten sonra öfkeyle bağırdı: "Hainler!" Öğretmen daha sonra kürsüden indi. Sıralar arasında ilerledi. Elini Garrone'nin çenesine götürdü. Başını kaldırıp gözlerinin içine baktı. "Sen çok iyi bir çocuksun, Garrone..." dedi. Garrone bunu fırsat bilerek ayağa kalktı. Öğretmenin kulağına bir şeyler söyledi. Öğretmenimiz onu dikkatle dinledi. Sonra sıralarında başları önde, ayakta bekleyen dört çocuğa seslendi: "Bu kez sizleri bağışlıyorum."
Sayfa 10 - Sis Yayıncılık - Çocuk KlasikleriKitabı okudu
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.