Bu kitap üzerine saatlerce sözlü olarak tartışılabilir. Sayfalarca yazı yazılabilir. Öncelikle kitabı sipariş ettikten sonra yazarla ilgili arkadaşım beni uyarmıştı. Kadınlara aşırı sorumluluk yüklüyor, sen kızabilirsin, senin tarzın değil vs diye. Ama illa okuyacağım dedim. Farklı görüşlerden bile illa ki öğreneceğimiz şeyler olabilir diye düşünenlerdenim çünkü. Fakat kitabı okumaya başlar başlamaz yazarla neredeyse %99.9 uyuşmadığımızı fark ettim. Evet arkadaşım haklıydı. Kadın için 25, erkek için ise 15 görev vardı. Eşitlik ilkesine kısmen karşı, feminizmden hiç hoşlanmayan bir yazardı okuduğum. Feminist değilim ama kadınım. Kadını din adı altında ezmesi içime dokundu. Zira bizim dinimiz böyle bir din değil. Kitaptan örnek vermek gerekirse "Bir erkek evli olduğu kadının ailesinin evine gitmek zorunda değil. Bunun nedeni de erkeğin kendisini eşinin ailesinin evinde rahat hissetmemesi. Kadın bu konuda eşine ısrar etmemeli. Ama bir kadın kocasının ailesinin evine gitmeli." Kadının kendini orada mutlu hissedip hissetmemesinin hiç bir önemi yok. Önemli olan erkeği mutlu etmek. Yıl olmuş 2020 bizim konuşup tartıştığımız konular maalesef bunlar. Genelleme yapılarak yazılan bu kitap her evlilikte aynı sonucu vermez. Evliliğinde kadir kıymet bilmeyen erkek için kadın saçını süpürge etse, yazılan 25 kuralı uygulasa da o yine bildiğini okuyacaktır. Bu kadın için de aynı şekildedir. Üzülerek paramın tamamen çöpe gittiğini düşündüğüm bir kitap bu. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Nice mutaassıp yazarların evlilikle ilgili güzel kitaplarını okudum ama bu onlardan birisi değil. Asla değil!!!

Evlendikten Sonra da Muhabbet OlsunSema Maraşlı · Motto Yayınları · 0458 okunma

·

81 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meliz!