Gönderi
Bu üçüncü kitap ilk ikisinden farklı olarak, Amerika ve diğer G8 ülkelerinin, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeleri hangi yollarla pençelerinde tuttuğu ve kanlarını emdiğini, belirleyici argümanlarıyla daha detaylı olarak anlatıyor. Bu ülke şirket ve bankalarının kendi taraflarındaki başarılarındaki en büyük payın, tecavüz ettikleri ülkelerdeki yozlaşmış politikacılar ve bir grup elitin yüzde yüz destekleri ve pastadan kendi paylarına düşeni aldıkları sürece kendi vatandaşlarının yok oluşlarını seyretmekten beis duymamaları olduğunu daha iyi görüyorsunuz. Nokta atışları ve spesifik örnekleri ile diğerlerinden daha başarılı bulduğumu söylemeliyim.
Kitabın bütünü pek çok yönden iç karartıcı gelebilir. Gerek örneklerin tamamını ülkemizde de izliyor olmaktan, gerekse bu girdaba kapılmış bir ülkenin tüm vatandaşları ile beraber kükremeyi beceremedikten sonra asla kurtulma şansının olmadığını görmekten dolayı (bu kükreme için ülkemizde yeterli sayıda güç ve namus sahibi bulunmadığından) düşünsel ve duygusal olarak çok yorulabilirsiniz. Ama eğer bu dünya sahnesini bir satranç tahtası olarak düşünebilirsek, oyunu kazanmak için gerekli olan alternatif hamleleri bulabilmek adına düşmanı tanımak önemlidir. Hepimiz bu şekilde karşı hamle beyin fırtınası için ülkemiz ve dünyaya (gelecek adına) borçluyuz.
Dördüncü kitabı okumayı şimdilik pas geçeceğim. Üçü birden peş peşe beni bayağı daralttı. Hiçbirini okumamış olanlar için birinci kitabı es geçebileceğinizi rahatlıkla söyleyebilirim.
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.