Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
* Artık biliyorsunuz her yazardan bir kitap okumaya, değişik türler okumaya çalışıyorum. Biyografi, otobiyografi, anı, söyleşi, tarih seviyorum. İndirimde ki kitaplara göz atarken tesadüfen gördüm ve değişik bir söyleşi okumuş olurum diye aldım (alırken Margueritte Duras ismi yabancı gelmedi, bir gıdıklanma oldu ) İyi ki de almışım, okuyunca iş aydınlandı M. Duras, Sevgili ve Hiroşima Sevgilimin yazarı. * Kitap söyleşi türünde ( tam benlik ). Ama biraz karışık yazar Fransız, söyleşi yapan İtalyan, kitap İtalyanca basılıyor, Fransızcaya çevriliyor veee Türkçeye de Fransızcadan çevirisi yapılıyor. Burada çevirmene teşekkür etmek lazım çünkü okumak çok keyifliydi, esprilerde, duygularda kayıp yoktu. Kitap da orijinalinde ki Rene de Ceccatty'nin dip notları aynen korunmuş. Onlarda çok bilgilendirici idi. Başta Margueritt Duras'nın kısa bir biyografisi var. Della Torre'nin giriş yazısı ve çevirmen De Ceccatty'nin notu var. * Kitabı okurken Duras'yı daha yakından tanıyorsunuz. Eserlerini yazarken ne düşünmüş, neler anlatmış anlıyorsunuz.Eserleri dışında da siyaset, sanat, edebiyat, sosyal yaşam gibi konularda ne düşündüğünü öğreniyorsunuz. Duras, öğrenimini tamamladıktan sonra Fransız Komünist Partisi’nde aktif üye olarak yer almış. II. Dünya Savaşı sırasında Fransız Direniş Hareketi’nde yer almış. 1968’deki gençlik hareketin de var Duras. Sonra gördüğü yanlışlar üzerine ( K. Marx görüşlerine inancını yitiriyor) partiden ayrılıyor. İçlerinde olduğu, beraber çalıştığı halde yanlışları görebilmiş ve körü körüne bağlanmamış. Bu bölümü çok sevdim. Olanlara dışarıdan bakıp, doğru değerlendirmesine hayran kaldım( laf aramızda K. M. ile ilgili aynı görüşteyim). * Çoğu anketlerde, guruplarda sorulan bir soru var :" İmkanınız olsa kimle konuşurdunuz - buluşurdunuz?" tarzı, bundan sonra Duras benim listemin başında. Çok isterdim yüzyüze görüşmeyi. ( edebiyat ve siyaset konusunda Duras ile ama genel yaşam felsefesinde hala idolüm Aysel Gürel aslında okudukça ikisi arasında benzerlikler var ) * Gene bu tip anketlerde olan başka bir soru : " Nasıl bir gücünüz olsun isterdiniz ? " ( görünmezlik, ölümsüzlük vb. ) Bence bu kitaptan sonra tüm dünya dillerini anadilim gibi okuyup, yazıp, konuşmak...Sadece bu kitabı değil yazılan tüm kitapları yazıldığı dilde okumak kadar keyifli ve bilgilendirici bir şey düşünemiyorum. Yazar ve sanatçılarla kendi dillerinde röportaj yapmak, sohbet etmek gibisi var mı ? * Duras bu röportajları Della Torra'ya 1987 - 1989 yılları arasında vermiş. Son soru ve cevabı bana bizim şehirlerimizi ve durumumuzu çağrıştırdı. "Paris'i seviyor musunuz ?" - Paris'te yaşamak benim için neredeyse olanaksız hale geldi. Trafik beni dehşete düşürüyor(beni de ), araba kullanmayı bıraktım ( ben de ), şehir de bana, sözde 'yeni mimari' ölçütleriyle, güzelliğini her gün biraz daha yitiren, devasa bir ölümcül, ticari labirent gibi geliyor ( bana da her yer iş merkezi, recidance , AVM... ) * Son Söz : Ne kadar hayran kalsam da, kendisi ne kadar Dünya Edebiyatı, tiyatro ve sinema da takdir görse de Marguerite Duras asla eleştiriye tahammül edemiyor. Hiç bir konuda, kimden gelirse gelsin eleştirilmeye katlanamıyor, olumlu bile olsa. Bunu söylemezsem olmazdı hayran da kalsak objektifliği yitirmemek gerekiyor bence, iyi tarafları kadar kötü tarafları da görmeliyiz.
Askıya Alınmış Tutku
Askıya Alınmış TutkuMarguerite Duras · Can Yayınları · 201455 okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.