Beraber okuma etkinliği için Tezer Özlü'den " Eski Bahçe & Eski Sevgi" yi seçtik. ( Herkes okudu- okuyor. Biz geri mi kalsaydık ? ) Sebebi "Eski Bahçe"nin 40. yaşı olması nedeni ile YKY'nin tekrar basması ve Tezer Özlü'nün çok okunuyor olması ( hala okumadığımızı çaktırmayalım ) . Kitap 2 bölüm "Eski Bahçe " (11 hikaye) ve " Eski Sevgi" ( 12 hikaye ). Eski Bahçe bölümündeki 11 hikayenin 7si "olay hikayesi" ( bol bunalım ) olayları ruhi yönden anlatmış . 4 hikayede ise " mekan" anlatıyor. Daha hafif bir ruh hali ile. Mekanların hikayeleri özellikle yurt dışı mekanları anlatırken , oraların canlılığına kapılmış gibi ... Yaşamın anlamını arayan ve bu arayışı hayranlık duyduğu üç yazarın ( Svevo, Kafka ve Pavese) izlerini ve izleklerini sürerek yazdığı romanla 1983 Narburg Ödülünü alıyor. Onların izlerini sürerken Kafka ve Pavese gibi sağlık problemleri yaşıyor ve hemen hemen aynı yaşlarda anlamını aradığı yaşama veda ediyor. Kitabı okurken dikkatimi çeken bir şey : bir sıfat tamlaması; bir kaç kere vurgulanarak kullanılmış : " Sayısız yanan karanlık mumlar". "Sayısız" sıfatı da çok yerde kullanılmış. Çokluk belirtmek için neden bu olumsuz sıfatı seçmiş ? ( bunun sebebi herhalde kendi hissettiği olumsuz ruh hali ) Sadece bir öyküden bahsetmek istiyorum; ilk bölümün son hikayesi : " Hayalet Oğuz" . Oğuz Haluk Alplaçin ; şair, yazar, çevirmen. 46 yaşında veremden ölen hayalet şair. İlk şiirlerinde toplumsal nitelikte sorunlara eğilmiş, daha sonra İkinci Yeni çizgisine kaymıştır. Hayalet Oğuz hakkında neredeyse hiç bir şey yok. Bilinmeyen yönleriyle efsaneleşmiş bir isim. Mülkiyete karşı bu yüzden ev edinmemiş, değişik bir yaşam sürmüş. Bir gün "Bugün Doğanlar- Ölenler" bölümünü hazırlarken çok araştırdım Hayalet Oğuz'u . Ama kesin bir bilgi yok hakkında, hep tanıyanların, arkadaşlarının anıları - anlattıkları var. Tezer Özlü'de onunla ilgili bir anıyı öykü olarak paylaşmış. Bu anı beni çok etkiledi ; yüreğinize dokunan, içinizi hem acıtan hem ısıtan bir öykü...() Bana kattıkları : Tezer Özlü,Hayalet Oğuz, Italo Svevo ve Cesare Pavese biyografileri ( Franz Kafka'yı unutmadım daha önce araştırmıştım ) , manik- depresif araştırması, psikoloji - edebiyat ilişkisi, psikanaliz - hikaye yorumlama ilişkisi ... Psikanaliz - hikaye yorumlama ilişkisini araştırırken TC Olga Ercüment Söner bir yazı gönderdi; Peter Brooks ve kitabı " Psikanaliz ve Hikaye Anlatıcılığı" kitabı hakkında. Burada doktor- psikanaliz- hasta üçgeni ; yazar - metin- okkur üçgenine adapte ediliyor. Okurken bir cümleye hayran oldum , güldürücü ve çok düşündürücü : " Ne var ki analiz edilen şey ( metin ) bir hastaya değil, ustaya aittir. " () Bana hissettirdikleri, düşündürdükleri ; önce bunalttı kavrayana kadar , sonra biyografisini araştırdım ve durumunu göz önüne alınca problem çözülmüş oldu. Genede bazı soru işaretleri , hissettirdikleri var. Dışarıdan bakınca Avusturya lisesi gibi bir okulda okumuş, canı istedi mi yurt dışına gidiyor ( otostopla bile olsa ), edebiyat çevresinde yaşıyor , ailevi bir derdi, tasası , acısı yok ( Kafka'nın iki erkek kardeşi <Georg ve Heinrich> küçük yaşta hayatlarını kaybettiler. Kızkardeşleri Elli, Valli ve Ottla ise Nazi Almanyasının organize ettiği Yahudi soykırımında hayatlarını kaybettiler. Yazarların çoğu yaşamın acı yönlerini tatmış ama Özlü???, kendisi Kafka hayranı olduğu için özellikle onu örnek seçtim.) O zaman bu kadar bunalma, bazen küçümseme, aşağılama, bazen bıkkınlık niye, şımarık çocuklar gibi ? Ayrıca ilk öykülerde bana çözümleyemediğim acabalar yaşattı; bulmaca gibi ipuçları, çığlıklar vardı ama uzman psikolog olmadığım için çözümleyemedim ( ) bu yüzdende edebiyat - psikoloji , psikanaliz - hikaye çözümleme gibi konuları daha çok araştırmaya ve okumaya karar verdim. ( )

Eski Bahçe Eski SevgiTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20183,450 okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.