Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

148 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Müzikli Korku
Anadolu Korku öyküleri 1 ve 2 Yılgayak (AKÖ 3), Karanlık yılbaşı öyküler inden sonra güzel beklentilerle edindiğim kitabı kısa sürede okudum. Müzik temalı 10 farklı yazardan 10 adet öykü barındırıyor. Başlarda müzikten ne kadar korku öğesi çıkacağını tahmin edemesem de 10 adet öyküden bir kaçı diğerlerinin arasından sıyrıldı ve bir tanesi ise "Kemençe" açık ara en iyisiydi diyebilirim. Mehmet Berk Yaltırık kendisini uzun zamandır takip ederim gerek söyleşileri gerek internet radyosu gerekse yazdıkları ile korku konusunda özellikle benim sevdiğim yerli, yurdum öğeleri barındıran korku konusunda açık yüreklilikle söyleyebilirim ki bir kompetan. Buradaki "Kemençe" adlı öyküsü hem yerel motiflerle bezenmiş araya yerel şive serpiştirilmiş giriş, gelişme, sonuç oldukça iyi ayrılmış kısa bir korku hikayesinden ne istiyorsa verebilecek yapıda. Açıkçası ben korku hikayelerinde dengeye yada karmaya çok önem veririm, klasik bir yapıdayım da denebilir kötülük bir nedenle ortaya çıkmışsa çıkış şekline göre yine bir nedenle ortadan kalkmalı. yani biri bir ruhu huzursuz etmiş kötülüğe uğramışsa o kişi yaptıklarının cezasını çekmeli yada kötülük sebepsiz yere birini bulmuşsa kötülükte bu dengeden nasibini almalı. Bu kitaptaki "İstanbul'un cadıları ve Son ses" öyküleri yukarıda belirtiğim özelliği taşımıyorlar bu sebeple de ben sevmediğim öyküler arasındalar. Önce "Son ses" adlı öyküde bir peri ile anlaşan kadının insanların son seslerini müzik haline getirmesi anlatılıyor ki onca kişinin kanına giren bir kişiliğin sonuçta aldığı ceza yetersiz kaldı. Peri anlaşmayı bozduğunu söylediği kişiye bir şey yapmadan gitmesi bozulan anlaşmanın sonuçlarının olmaması olmamış bence son ses Özlem in sesi olmalıydı"Su - Ateş - Toprak - Hava ve RUH" İstanbul' un Cadıları ise, zaten cadı olarak zarar veren insanları inciten bir gurupla Osmanlıda bile savaşan cadıcıları içeren bir hikaye varken hikayenin içerisinde neden kullanılmamış o cadı avcıları? Cadılar istedikleri gibi katliam yapabilmiş? 1621 de Cadılarla savaşan cadıcılar varken şimdi sadece cadılar mı kalmış? 1621 in ve sonrasının intikamı için bu kadar neden beklemiş ki cadılar? Gel gelelim okuyamadığım okumaktan vazgeçtiğim atlayarak hızlıca okuduğum iki hikayeye "hayalet peşimde - beyhude melodiler" neydi bunlar ya okunmasın diye mi yazılmışlar. Okurken yüreğim sıkıldı gözlerim acıdı kendimi sanat filmi izliyormuş gibi yada Norveç sinemasının en ağdalı sanatsal filmini göz kapaklarım bantlanmış zorla izletiliyormuş gibi hissettim. Bir yandan haksızlık yapmayayım belki korku öğesi vardım dedim ama nafile. Hani korku hikayesi değil Nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz filmi gibi geldi ikisi de, hayatta izlemem izlenilen ortamdan kaçarım ruha eziyet. Geri kalanlar dan "Av ve Avcı" iyiydi, "Ölüm Müzikali" vasat altı, "Gece gelen" iyi, "Münasebetsiz" güzel, "Sandima" iyi.
Hayalet Müzik - On Yazardan Oluşan Dehşet Öyküsü
Hayalet Müzik - On Yazardan Oluşan Dehşet ÖyküsüKolektif · Artemis Yayınları · 201914 okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.