Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
JACK LONDON – MARTİN EDEN 08.05.2019 Yıllardır elimde tutup da okumadığım kitaplar serisinde bu kez Martin Eden vardı. Kitap hakkında hiçbir bilgim yoktu okuyana kadar. Tabiki de çok çok beğendim kitabı. Özellikle son bölümlere yaklaşırken kitap su gibi akıp gitti zihnimden ve şaşırtıcı biçimde mutsuzca noktalandı. Bir gemi işçisinin yazar olma yolundaki mücadelesini anlatan romanda kalıplaşmış düşüncelere karşı duran, sorgulayan, inanan ve idealleri uğruna düşüncelerini cesurca ifade eden Martin Eden anlatılır. Özet: Martin Eden adında ömrü denizlerde geçmiş okumamış kültürsüz bir gemi işçisinin aşk neticesinde tersi bir hayata girişi ve bu süreçteki bunalımları ve mücadelesi anlatılmaktadır. Bu geçiş sürecinin ardından yazar olma yolunda her türlü zorluğa göğüs geren Martin, düşüncelerinden ödün vermeyerek zorluklara göğüs germiş, sevdiği kadın olan Ruth’tan bu sebeple ayrılmıştır. 36 saat aç kaldığı dönemde bile yazmayı sürdürmüş fakat bir türlü hiçbir yayınevine yazılarını kabul ettirememiştir. Felek bu ya sevgilisinden ayrılır ayrılmaz çok kısa sürede dünyaca tanınan yazar haline gelir. Kız kardeşine ona yardımcı olan Maria’ya ütü ustası arkadaşı Joe’ya hayallerini yaşatır her şeyi alır. Daha sonra gemiyle güneye açılırken gemiden atlar ve intihar eder. Önemli bir dipnot paylaşayım ki kitap Knut Hamsun’un Açlık kitabıyla benzerlik gösteriyor. İki karakter de açlık çekmemek için yazı yazıyordu. Kitaptan Notlar: • Arthur yabani bir adamı eve yemeğe getireceğini, telaşlanmamalarını çünkü bir yabani adam olarak onu ilginç bulacaklarını söylemişti. • Yaşamın kiri etine işlemişçesine çalışmayla kararmış, derisi sıyrılmış bu eller, yakanın sürtünerek oluşturduğu o kırmızılık ve adaleler onu itiyordu. • Tanrısallığı hiçbir zaman inanmamıştı. Her zaman dine karşı olmuş kara cüppeliler ve onların ruhun ölümsüzlüğü sözleriyle dalga geçmişti. • O, hayatı yaşamakla meşgulken, onlar hayatı kitaplardan öğreniyorlardı. • Şimdi açıkça ve kesin olarak biliyordu ki sahip olması gereken güzellik, bilgi ve sevgiydi. • Yazılı düşüncenin güzelliğinin değerini anlayarak ürperiyordu. • Ufkunun sınırları, onun kendi sınırlarıydı ve sınırlı kafalar sınırlılıkları yalnızca başkalarında görebilirdi. • O dilsiz dudaklarının arasında yıllarca hapsedilmiş olan güzellikler, şimdi vahşi ve güçlü bir sel gibi dışarı akıyordu. • Kitaplarla uğraşmadan önce epeyce koşardım kızların peşinden. O zamandan beri zamanım yok. • İçki bir neden değil sonuçtu. • İlk öpücük sayfa 172 çok güzel anlatılmış duygular. • İnsanların çoğu ondan hoşlandığı için ya da hoşlandığına inandırıldığı için ondan hoşlanma taklidi yapmam için hiçbir neden yok. • Açlık çeken sevgililer her zaman ona romantik görünmüştü, ama açlık çeken sevgililerin nasıl yaşadığı üzerine hiçbir fikri yoktu. • Toplumdaki tüm kişiler kendilerinden daha iyi kişileri taklit ederler. • O ölmekten korkmuyordu, yaşamın tüm biçimlerine karşı sert ve küçümseyiciydi ve yine de ölürken, yaşamı sevdi. Gençlik terslikleri için en iyi iyileştirici zamandır. Aşırı yaşama sevgisinden, Ümit ve korkudan kurtularak, Tanrılara, her ne iseler onlar Kısaca bir şükran sunarız Ki hiçbir yaşam sonsuza dek sürmez Ki ölüler asla dirilmez Ki en yorgun ırmak bile Güvenle denize döner bir yerde.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,8bin okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.