“Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu.” bu benim için unutulmaz bir giriş cümlesi ve Dönüşüm de en çok sevdiğim kitaplardandır. Kahramanın, sabah işe geç kalmasından duyduğu dehşet, böceğe dönüşmesinden duyduğu dehşetten çok daha fazladır. Sabahları çok erken kalkarak uykusuz kalmakta, işe gitmek için çileli bir yolculuk yapmakta, kötü yemeklerle karın doyurmakta, sevmediği zor bir işi yapmakta, samimi olmayan insan ilişkileri arasında debelenmektedir iş hayatında. Modern dünyanın bu köleleştiren çarkı içerinde, kendisini patronun bir piyonu, kişiliksiz bir insan gibi hissetmektedir. Ailesinin geçimini sağlamak için bu sevimsiz çarkta yer almaya zorunludur. Fakat gün gelir işe gidemeyeceği bir dönüşüm yaşar ve sistemin nasıl kendisini dışarı ittiğini okuruz hikayede. Gregor Samsa’nın böcek olarak uyanmasının aslında gerçek bir uyanışı simgelediğini ve yaşamı boyunca vefa gösterdiği ailesinin şartlar farklılaşınca nasıl da sırt çevirdiğini hayal kırıklığı ile farkettiği kırılma anlarını görürüz. Sisteme uyduğu zaman özgür bir birey olamaz, birey olduğu zaman ise sistemde kabul göremez Gregor. Çünkü etrafı onu sadece böcek olarak algılamaktadır. Toplumun bireye getirdiği ağır yükü, aile kurumunun ikiyüzlü ve nankör yapısını, yalnızlaşma ve yabancılaşmanın kaçınılmazlığını, böcek metaforu üzerinden sarsıcı şekilde göstermiş yazar. Okuduğumuz kitaplar yıllar içerisinde silikleşip unutulabiliyor ama Dönüşüm’ü 26 yıl önce okumuş olmama rağmen hiç unutmamışım. Öylesi iz bırakan bir eser. Bu kez öncesinde “Babaya Mektup”u da okudum ve çok daha iyi anladığımı düşünüyorum. İlk kez Kafka okuyacaklara bu kitapları peş peşe okumalarını ve hatta Kafka’nın biyografisini inceledikten sonra kitaplarını okumalarını öneririm.

DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlkay