Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

EŞLER ARASI ANLAŞMAZLIKLARI KRİZE DÖNÜŞTÜRMEMEK Âile içinde eşler arasında zaman zaman bazı sorunlar yaşanır. Şimdi Allah Resûlü’nün (s.a.v.) hayatındaki şu olaya bir bakalım: Sahabeden Numan bin Beşir (muhtemelen daha sonraları Hz. Âişe’nin (r.a.) kendisine olayı anlatmasına binaen) şunları söylemiştir: “Bir gün Hz. Ebubekir, peygamberin yanına girmek için izin istedi. Bir anda kızı Âişe’nin peygamberle yüksek sesle (bağırır gibi) konuştuğunu duyunca içeri girer girmez Âişe’yi bir kenara çekti. “Sen nasıl olur da Allah Resûlü ile yüksek sesle konuşursun” diye kendisine çıkışarak vurmaya kalktı. Bunun üzerine Allah Resûlü ona engel olmaya çalıştı. Bunun üzerine Hz. Ebubekir öfkeli bir şekilde oradan ayrıldı. Hz. Ebubekir ayrılınca Allah Resûlü (s.a.v.) Hz. Âişe’ye hitaben “seni adamdan nasıl kurtardım ama?” dedi. Aradan birkaç gün geçti. Hz. Ebubekir yeniden Allah Resûlü’nün yanına girmek için izin istedi. Girdiğinde Hz. Âişe ve Peygamberimizin arasını düzgün gördü. Bunun üzerine şöyle dedi: “Aranızdaki anlaşmazlığa beni dahil ettiğiniz gibi barışınıza da beni dâhil edin”. Hz. Peygamber de “tamam, tamam seni de dahil ettik” buyurdu. (Ebu Davud, “Edeb”, 91) Bu hadis o kadar önemli mesajlar veriyor ki… Biz birkaçına hızlıca temas edelim: 1. Her âile içinde zaman zaman eşler arasında bazı konularda anlaşmazlıklar olabilir. Bu durum Allah Resûlü’nün (s.a.v.) âile hayatında da olmuştur. O, yukarıdaki hadiste de görüldüğü üzere gerek Hz. Âişe ile gerekse diğer eşleriyle zaman zaman bazı konularda problemler yaşamıştır. Ancak bu problemleri asla büyütmemiş, işi yuvayı dağıtma noktasına vardırmamış, bir şekilde sulh ve sükûn ile halletmenin yollarını aramıştır. Hemen her gün haberlerde, yapılan araştırmalarda boşama vakalarının arttığına dair bazı yorumlar, bilgiler, istatistikler paylaşılıyor. Eşler incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle evliliklerini bitirebiliyorlar. Bunun en büyük zararını ise başta çocukları olmak üzere kendileri görüyor. Allah Resûlü'nün hayatında böyle olayların yaşanması, "onun hayatında her şey sorunsuzdu" diye düşünmememiz, kendi hayatımızda bir sorunla karşılaştığımızda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bilinçlenmemiz içindir.Bize her konuda örnek ve önder olan Allah Resûlü’nün (s.a.v.) âile içindeki tavır ve davranışlarını yakından bilmemiz, onun âile içi anlaşmazlıkları kriz boyutuna varmadan nasıl çözdüğünü göstermesi bakımından son derece yol gösterici olacaktır. 2. Bu hadisten Allah Resûlü’nün ne kadar üstün bir ahlaka sahip olduğunu bir kere daha görüyoruz. Eşi ile olan anlaşmazlığında eşinin babası olan Hz. Ebubekir yanlarına girmek istiyor, izin veriyor. Ancak Hz. Ebubekir, bu anlaşmazlığa fiziksel bir şekilde müdahale etmeye kalkınca derhal buna engel oluyor. Eşinin, babası tarafından dövülmesine engel oluyor. Demek ki eşler arasındaki anlaşmazlıklara tarafların âilesi ancak “akıl verme”, “öğüt verme”, “iki tarafı sakinleştirme” amacıyla dahil olmalı. Eğer eşlerin âileleri tartışmaya müdahil olarak kendi çocuklarına veya karşı tarafa yönelik hakaret, fiziksel şiddet uygulama gibi bir noktaya girmeye kalkışırlarsa bu durum âilede bir krize dönüşebilir. 3. Burada Hz. Ebubekir’in, Allah Resûlü’nü ne kadar sevdiğini de görüyoruz. O, sıradan bir insan değil, Allah’ın elçisi. Allah, Kur’an’da Resûlullah’ın yanında sesin yükseltilmesini yasaklamış. Hz. Ebubekir, kızının Allah Resûlü yanında sesli konuştuğunu görünce Allah’ın bu yasağını hatırlıyor. Allah Resûlü’ne karşı bu hareketi bir tür saygısızlık olarak değerlendiriyor. Kızının bu şekilde davranmasında Allah Resûlü’nün bir haksızlık yapmış olma ihtimali olamayacağına göre suçu kızına yüklüyor. Evet… Onlar, Allah Resûlüne hitaben “anam-babam sana feda olsun” derken bunu edebiyat olarak söylemiyorlardı. Allah Resûlü için kendi canları ve sevdiklerini feda etmeye hazırlardı… 4. Ve bence mesajların en önemlisi… Allah Resûlü’nün (s.a.v.) bu derece gergin ortamda bile anlaşmazlığı gidermek için eşine zeytin dalı uzattığını, espri yaptığını görüyoruz. Nitekim Hz. Ebubekir’in evden öfkeli şekilde ayrılmasının ardından derhal Hz. Âişe’ye “seni adamın elinden nasıl kurtardım ama?” demesindeki inceliğe bir bakın! Krizi büyütmemek, hiçbir şey olmamış gibi yapmak, gönül almak… Eşinin içine düştüğü küçültücü durumdan onu çıkarıp çekmek… Peygamberimizin özellikle Hz. Âişe ile yaşadığı olaylarda âile içi iletişime dair bir kitap olacak kadar fazla malzeme var. Onunla iki defa koşu yarışı yapması… Birlikte mescitteki Habeşlilerin kılıç-kalkan oyunlarını seyretmeleri… Zaman zaman aralarında çıkan anlaşmazlıkları kriz boyutuna vardırmadan çözmeleri… Sevgi ve muhabbeti her daim devam ettirmek, anlaşmazlıkları kriz boyutuna vardırmamak isteyen her karı-kocanın Allah Resûlü (s.a.v.) ile Hz. Âişe (r.a.) arasındaki evlilik hayatından alması gereken ders ve ibretler var. Rabbimiz yuvalarımızı kendisinin razı olacağı, resulünün örnekliğini yaptığı yuvalardan eylesin. (Soner Duman/8.Cemâziyelâhir.1441/02.Şubat.2020/Pazar)
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.