Şüphesiz ki dinler çıktığı zaman itibariyle o zamanın yozlaşmasına karşın filizlenen birer devrimdiler. Yozlaşma zihniyeti, herhangi bir dine inananların bu saf inançlarını kendi çıkarlarında kullanmış, o insanların ahlâklarını, toplumsal ilişkilerini zehirleriyle çürümeye bırakmış, sahip oldukları yeraltı ve yer üstü zenginliklerine el koymuş ve tüm bunlara da ses çıkarmamaları için yozlaşmış/yozlaştırılmış dini duyguları hep onlara hatırlatmıştır. Aynı Afrika kabilesi atasözü misali: " Onlar( kapitalist Hristiyanlar) geldiklerinde bizim elimizde toprağımız onların elinde ise İncil, gözümüzü açtığımızda ise bizim elimizde İncil onların elindeyse topraklarımız vardı."