"Stefan Zweig Etkinliği" için "Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat"i okudum. Zweig'den bir "novella". Novella : Avrupa’da öykü ve romanın gelişimini etkileyen, gerçekçi ve yergili bir anlatımla yazılmış sağlam yapılı kısa anlatı. Novella terimi bazen, öyküden uzun ama romandan kısa bir anlatı türü olan “kısa roman” ya da novelette’yi belirtmek için de kullanılır. Vurucu bir arka kapak tanıtım yazısı ve yazarın biyografisi ile + alıyor. Gerekli yerlerde ki çevirmenden dip notlarda bir + hak ediyor. ( gitti gene 2 + dağıt bakalım bol keseden ) Çeviride, dilde bir problem yok ama işaretleyecek paragrafta yok ( benim problemim ağla ) .Hoş bir nefeste bitecek bir kitap , diğer Zweig kitapları gibi. ( 70 sayfa ) Yani bir oturuşta oku, bitir diyor. Başlarda ağır ve sıkıcı gelebilir ama devam etmenizi ve beklenen sona ulaşmanızı tavsiye ederim. Kitaba başladığımda gözümün önüne ve aklıma Agatha Christie " Ölüm Oyunu " kitabı ve filmi geldi. Girişin uyandırdığı etki aynıydı. İlerledikçe bu sefer Bir Kadının Portresi kitap ( Henry James) ve filmi (Yönetmen: Jane Campion / Nicole Kidman ) ni çağrıştırdı. Bu da beni araştırma yapmaya yöneltti ve gördüm ki çok defa uyarlanmış bir kitap .İlk uyarlama 1931 (Avusturya) Yönetmen: Robert Land Senaryo: Stefan Zweig, Harry Kahn, Friedrich Raff Oyuncular : Henny Porten, Walter Rilla. 2. uyarlama : Carlos F. Borcosque tarafından yönetilen ve Amelia Bence ve Roberto Escalada'nın başrol oynadığı 1944 Arjantin yapımı bir sinema filmi . Stefan Zweig'in bir Kadının Yaşamındaki 1927 romanı Yirmi Dört Saat'e dayanıyor. Mario Fezia , film için En İyi Ses için Gümüş Kondisyon Ödülü'nü kazandı. 3. uyarlama : Stefan Zweig'in 100 sayfalık Bir Kadının Yaşamından 24 Saat romanına dayanan, Merle Oberon'un oynadığı 1952 İngiliz filmidir. Film aynı zamanda Monte Carlo'da Affair olarak da bilinir. 4. uyarlama : Yayın tarihi: Haziran 1968 (Avusturya) Yönetmen: Dominique Delouche Uyarlandığı eser: Bir Kadının Hayatından 24 Saat 5. uyarlama : 2002 yılında Stefan Zweig'in 24 Stunden aus dem Leben einer Frau adlı romanına dayanan Laurent Bouhnik'in 2002 yapımı Fransız filmidir. Ayrıca Yönetmen: Silvio Narizzano tarafından 1961 yılında 90 dakikalık TV uyarlaması yapıldı, Ingrid Bergman , Rip Torn , Helena de Crespo başrol oyuncularıydı. 10/04/2015 - 03/01/2016 sezonunda Paris'te tiyatro uyarlaması sahnelendi. Zweig , bir Freud hayranı olarak tarzından şaşmıyor, psikolojik gözlemler ve söylemler yapıyor. Çok iyi analizler yapmış ve bunu sizi fazla bunaltmadan , hikayenin içine çekerek , düşündürterek, iç hesaplaşmalarla , empati yaptırarak, meraklandırarak okutturuyor. Ayrıca Zweig, erkek bir yazar olarak kadınları nasıl bu kadar içselleştirebilmiş merak ediyorum. Bir kadının ruhunu, isteklerini, olaylara bakış açısını,eksikliklerini, tutkularını nasıl bu kadar iyi anlatabilmiş? ( ) 24 saat bir ömür içinde çok kısa bir zaman dilimi, ama o 24 Saat içinde yaşanılanlar belki 24 yıla sığmayacak kadar özel ve acı doludur. ( yaşanan 24 saat ve bedeli 24 yıl) Her bir saati için, bir yıl kendini cezalandırmış gibi itiraf edip yükünü hafifletiyor, çektiklerine son veriyor. Kitap neyi anlatıyor , yirmi dört saatte neler oldu ? Spoiler vermeden , okumak isteyenleri kaçırmadan bunu nasıl anlatacağız , yorum yapacağız ? En başta sorulacak soru kitabın konusu ne ? Cevap zor ; çünkü iç içe geçmiş konular var. 70 sayfaya sığdırılmış çeşitlilik var. İlk başta hımbıl kocasını ve çocuklarını bırakıp kaçan bir genç kadın ve bu konuda yapılan tartışma üzerine Zweig'in ahlaki yaklaşımını okuduğunuzu zannediyorsunuz ama bir bakıyorsunuz ki bu örnek olay üzerine eşinin vefatından sonra hayatta yalnızlığa düşen olgun bir kadınla oğlu yaşındaki bir erkek arasında yaşanan aşkı anlatıyor sanıyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz çünkü verilen dersler, yapılan gözlem ve analizler bitmemiş.Sonunda da bir bakıyorsunuz ki kumarbazlara asla inanılmayacağını kumarbazların da tıpkı madde bağımlıları gibi ahlaki değerlerini nasıl yitirdiklerini, verdikleri sözleri tutmadıklarını görüyorsunuz. Böylece Zweig'in belden aşağı ahlak anlayışına eleştirisini okumuş oluyorsunuz. Çok güzel tasvirler var. Hepsini anlatmaya, örnekleme imkan yok. En çarpıcı örneklerden biri ; Kumar masasındaki ellerin tasviri, öyle anlatmış ki kumarhaneye hiç gitmemiş biri bile çok rahatlıkla bu sahneyi gözünde canlandırabilir. Gelelim sonuca ; tabii bir modern klasik olarak okunmalı.

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,8bin okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özgün Onat