Hatice Kübra İpek’in, okuduğum ikinci kitabı idi. Menkıbevî bir tarzı var. Kitapları edebîliğin yanında büyüklerin sohbetlerinden, hikmet ve menkıbelerinden husûle geldiği için bir menkıbe manzûmesi de diyebiliriz. Bu eserinde büyük mühendis, gök bilimcisi, matematikçi, bilim adamı Takıyüddin Muhammed’i bilim adamlığı, ilme hürmeti ve iştiyâkı ve aşkı ile ve etkin olduğu tüm bilimlerde verdiği eserler ile, rasathanesinde kullandığı usûl ve bilimler ile ulaşabildiği her şey ile konu edinmiş. Büyük bir araştırma ve inceleme ile eserini ortaya koymuş. Benim gibi bilim adamlarımızı tanımayanlara yönelik birebir. Araştırmaya, öğrenmeye, incelemeye, okumaya sevk ediyor. Ortalık Şems ile Mevlana hakkında uydurulanlardan, Yûnus, Hallac- Mansur üzerine menkıbe ihdas edenlerden geçilmezken; yazmak için bilinmeyen, tanınmayan bilim adamlarını seçmesi, yazarın farkını ortaya koyuyor. Var olsun. Yazarımızın kalemi kuvvetli, okuru, anlayanı, seveni bol, başarıları devamlı olsun!