Maneviyat tâcirliği,her toplumda ve dönem dönem rağbet görmüş..
Ortaçağ’da Papa ve kiliseleri o kadar çok açılıyorlar ki bütçeleri açık veriyor,bu açığı kapatmak için ‘Endülüjans’ denen cennetten arsa tapusu satışa çıkarıyor ve o kadar çok rağbet görüyor ki,bir papaz olan Martin Luther tüm cesaretiyle ortaya çıkıp Tanrı ile kul arasına kimse giremez diyor..
Dönem dönem bu maneviyat tacirleri peyda olur duyarlı ,donanımlı ve cesur insanlar da karşı atak geliştirirler.
Bu inceleme de bu kapsamda değerlendirilebilir bence.
Yarayışlı bir inceleme👏🏻
Aklıma bir fıkra geldi ama hayatın çok içinden..
Bir kasabada evli kadınlar kocalarını aldatmanın pişmanlığı ile günah çıkarmak için papazın günah çıkarma odasını sıklıkla ziyaret edince rahip,bu kadar çok günahlarının dile getirilmesinden rahatsız olur gelen kadınlara ‘ayağım taşa takıldı’ deyin ben anlarım der.
Bir süre sonra ihtiyarlar ve ölür papaz.Yerine genç atanan papaz durumu bilmediği için yahu ne kadar namuslu bir kasaba ayağı taşa takılan günah çıkarmaya geliyor diye düşünür ve belediye başkanını ziyaret eder kasabanın kaldırımlarını yaptırmasını dile getirir.
Belediye başkanı önceki papaz söylediği için durumu bilir ve kahkahalar atar,genç papaz bu tepkiden rahatsız olur ve der ki belediye başkanına;- ‘ Neden gülüyorsunuz ki, en çok da sizin eşinizin ayağı taşa takılıyor .’ cevabını yapıştırır.
Ben artık şuna inanıyorum maneviyat en çok kimlerin ağzındaysa en yozlaşmış davranış ve huylar da o kişilerdedir.
Maneviyat ın maddiyatla değeri ölçülmez ya da karşılığında paylaşılmaz.
Cahillik belki mutluluk getiriyordur ama aslında boş ve gerçek olmayan bir şeye inanıyor olmak bilinse daha fazla mutsuzluk getiricek bir şey:)