Merhum İkbâl, hacca, umreye gidip dönenler hakkında da şunları söylüyor ve onlara bakın nasıl hitap ediyor; onlardan ne istiyor:
Hacca umreye giden kimseleri severim, imrenirim... Çünkü kişi sevdiğini hanesine davet eder, derler. Bunlar seçilmişler ki, Allahu Teala sevmiş Kâbe'sine çağırmış; Resûl‐i Kibriya sevmiş Ravzasına çağırmış... Allah ve Resulü tarafından sevilmiş kimseler bunlar...
Ziyaretlerine giderim. Dualarını almak isterim. Onları gören gözlerinden öperim.
Bir gün dostlara dedim ki:
Ey bahtiyar kullar! Nur inen beldelerden geldiniz. Sahabe-i Kiramın yetiştiği ülkelerden geldiniz...
Fakat hepinizin oralardan getirdiği aynı hediye: Hurma, tesbih, zemzem, seccade...
YÂHU! ORALARDAN HZ. EBUBEKIR'İN İMANINI, HZ. ÖMERİN ADALET VE CESARETİNİ, HZ. OSMAN'IN HAYA VE SEHÂVETİNİ, HZ. ALİ'NİN İLİM VE İRFANINI, HÂLİD BİN VELİTTİN ASKERLİK DEHÂSINI GETİRENİNİZ YOK MU?
YÂHU! Bugün İslam aleminin, müslümanların, hatta bütün insanların muhtaç olduğu, bu hediyelerdir!...