Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

368 syf.
1/10 puan verdi
Yazar yanılgısı&inancın sulandırılmış reddi
Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. Ama o kitap bu kitap değil. Öncelikle bu kitabı neden okudum? Geçenlerde bir yerlerde inançlı kişilerin din, bilim ve felsefe konularında çok fazla okumadıkları, ateistlerin ise inançlılara oranla çok fazla okudukları gibi bir şey okumuştum. Ben de bu kez dini reddeden bir kitap okumaya karar verdim. Peki, neden bu kitabı okudum? Aslında bu sitede adına denk geldiğim Ateistin Kutsal Kitabı’nı okumayı düşünüyordum ama kitabın internette satışı olmadığından okuyamadım. Bu sıralarda bir arkadaşım elinde “ateist olma garantili” bir kitap olduğunu söyledi. Kendinden önce de iki kişi bu kitabı okumuş ve ateist olmuş. İşin esprisi bir yana hemen el koydum kitaba. Gerçekten, insanın fikirlerini değiştirmese de etkileyebilen bir kitap okumanın heyecanıyla okudum kitabı ama başta da dediğim gibi değilmiş. Kimin söylediğini hatırlamıyorum ama “insanlar önce kalpleriyle inanır, sonra bu inandıklarını beyinleriyle gerekçelendirmeye çalışırlar” şeklinde kesinlikle katıldığım bir özlü söz var. Kalbiyle inanmayan bir kişinin Tanrı inancını bilimsel yollarla kazanması bana pek olası görünmüyor. Yani mantık ve bilim Tanrı inancı konusunda etkili yollar değil. Bu nedenle kitabı okuduğumda bende uyanan hissiyat, yazarın konuya önyargılı ve taraflı yaklaştığı şeklindedir. Yazar derdini aşağıdaki hususlar üzerinden anlatmaya çalışmış: a. Ateist kişilerin din hakkındaki görüşleri ile bir inancı temsil eden kişilerin yanlış söylem ve davranışlarını ifade ederek olumlu/olumsuz tutum oluşturmak. b. Diğer kişilerin kendisi ve kitapları ile ilgili atıflarına yer vererek, kendisine verilen önemi vurgulamak. c. Dalga geçmek, hakaret etmek, keyfi genellemeler yapmak. d. Dayanaksız kehanetlerde bulunmak, iddialar öne sürmek, e. Keyfi istatistiksel sonuçlar üretmek, ihtimaller üzerinden kararlar vermek. Bu örnekler artırılabilir, ben ilk aklıma gelenleri yazdım. Bu örneklere baktığımda da yazarın oldukça önyargılı bir yaklaşım sergilediğini söyleyebilirim. Bu durum doğal olarak inançlı bir insan tarafından konu incelense aynı şekilde önyargılı olabilecektir. Bunu da belirtmem gerekiyor. Yazar önyargılı olunca doğal olarak yazdıkları arasında çelişkiler de ortaya çıkıyor (sayfa 131’de yaşamın başlangıcının aşırı olanak dışı olduğuna inanmayan yazar bir sayfa sonra hayatın başlamasını sadece bir kez olmak zorunda olan eşsiz bir olay olarak tanımlamış). Kürtaj yasağını eleştirirken oldukça ileri giderek doğum anının, kuralların belirlenmesi için doğal bir sınır belirlediğini belirtmekten çekinmiyor. Hatta eleştiri için kürtaj yasağı ile idam cezası arasında bağlantı kurmaya çalışıp ceza alanları acındırma yoluna bile gidiyor yazar. Aslında bir hususun yanlışlığının ispatı için doğrudan o hususun incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle dinler eleştirilirken, bu dine mensup kişilerin davranışını temel alırsanız yanlış sonuca ulaşmanız muhtemeldir. Örneğin insanlar bıçak kullanarak cinayet işledi diye bıçak kötüdür sonucuna ulaşamazsınız. Bu nedenle öncelikle kutsal kitapların ele alınması gerekmektedir. Yazar da bu doğrultuda Eski ve Yeni Ahit’te bulunan sorunlu örnekler vermiş ancak Kuran’la ilgili bu tür bir bilgi yok (örnek verilen tek konu, Hz. İbrahim’in oğlunu Allah’a kurban vermesi). Bu durumda iki olasılık ortaya çıkıyor. Ya yazar Kuran’ı hiç okumadı ya da çelişkili bir husus bulamadı. Her iki durum da aslında kitabın geçerliliği için olumsuz bir algı yaratıyor. İslamla ilgili olarak yazar İslam ve Hıristiyanlık Araştırmaları Enstitüsü’nün başkanının makalesinden alıntı yapmış. Bu alıntıda Kuran’a yönelik iki eleştiri var. Birincisi Kuran’da istediğiniz yönde ayetler bulunduğu yönünde ki bu Kuran’ın bütününü anlamayan bir kişinin yaklaşımı. Özellikle “kavgacı” ayetlerin örnek verildiği için iki ayet örnek veriyorum. Bakara/190: Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın. Fakat haddi aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez. Yunus/99: Eğer Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın? Enstitü başkanından alıntılanan ikinci konu ise fesih (doğrusu nesh) uygulaması. Bu uygulamanın geçerliliği ile ilgili Kuran’da bir düzenleme bulunmamaktadır. Yani hangi ayetlerin uygulamadan kalktığına dair Kuran’da bir açıklama bulunmamaktadır. Bu sebeple Kuran’da bulunan bütün ayetler geçerlidir. Konuyla ilgili örnekler internette aradığınızda karşınıza çıkmaktadır ancak geçerliliğin yitirdiği iddia edilen ayetler hala Müslümanların sorumluluğundadır. Zuhruf/44: Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz. Maalesef dinden çıkar sağlamak isteyen birçok insan dini tahrif etmek için çaba göstermektedir. Kuran’ı bozamayan insanlar, hadis ve benzeri yollarla Kuran’ın dışında dini hükümler oluşturmaya ya da çeşitli kaynaklar göstererek Kuran’daki hükümleri değiştirmeye çabalamaktadır. Eğer İslam’la ilgili Kuran’ı okumadan diğer kaynaklara yönelecek olursanız kandırılma şansınız oldukça artıyor. Yukarıda dile getirilen eleştiriler de İslam’ın temel kaynağı Kuran’ın dışındaki kaynakların insanlara anlattığı hususlar. Eğer amacınız İslam’ı kötülemek ya da yanlışlığını ispatlamaksa doğru kaynaklarınız bunlar olacaktır. Din konusu daha önce de söylediğim gibi inançla ilgili bir husus. Bu nedenle bilimsel yollarla ispatlanması çok da mümkün görünmüyor bana. Bununla birlikte dinin bilimle çeliştiğini söylemek de doğru değil. Tanrı’ya inanmayan biri için din bilimle çelişemez çünkü din yoktur. Eğer Tanrı varsa bu durumda da zaten bilime konu her şeyi Tanrı yarattığından yine çelişki olamaz. Bilim, insanlığın yarattığı bir olgu değildir. Olan şeyleri insanlar ortaya çıkarmıştır. Örneğin büyük patlama ya da evrim teorisinin dinle çeliştiğini iddia etmek için (İslam için söylüyorum) Kuran’da bununla uyuşmayan ayetler bulunması gerekiyor. Müslüman olduğunu iddia edenlerin söz ve yazıları kendilerini bağlar, Kuran’a uymayan fikirleri İslam’ı bağlamaz. Yazar, Tanrı onayını almak veya cezalandırılmamak için iyi olmaya çalışan insanları yağcılık ve dalkavuklukla itham etmektedir. Ancak bu açıdan bakınca muhtemelen aramızdaki herkes de yağcı ve dalkavuk olarak kabul edilmelidir. Çünkü trafik kuralları gibi devlet tarafından konulan kuralların tamamı da vatandaşların ceza almamak için (çoğunlukla) uydukları kurallardır. Ceza almamak için kurallara uymak dalkavukluksa muhtemelen yazar da bu kapsama girmektedir. Yazarın çocukların eğitim ile ilgili fikirleri de beklentileri karşılayacak cinsten. Kısaca diyor ki çocuklarınıza din ve ahlak konularında herhangi bir şey öğretmeyin. Kendileri neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendileri karar vermeliler. Bu açıdan yaklaşacak olursak örneğin hırsızlık konusunda da çocuğa karışmayalım, kendisi istiyorsa hırsız olsun. Şahsen bir şeyin iyi olduğunu düşünen hiçbir kimsenin bu iyilikten yararlansınlar diye çocuklarını eğitmeyeceğini düşünemiyorum. Yazarın da eğer çocukları varsa, mesela çocuğuna Tanrı yoktur türünden bilgiler vermediğine inanmıyorum. Kitapla ilgili söyleyebileceğim daha çok şey var ama çok uzayacak. Aşağıda kitabın içeriğini anlatan alıntıları topluca dursun diye listeledim. Aslında konunun nasıl sulandırıldığına dair daha çok örnek var ama bu kadar zaman ayırmak bile fazla bana göre. 62477238, 62971563, 62971758, 62971846, 62971987, 62972114, 62973052, 62973152, 62973282, 62983776, 62986790 Kuran’da arama yapıldığında onlarca akılla ilgili ayet karşınıza çıkıyor. Bunlardan bazılarını aşağıda verdim. Yunus/100: Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara verir. Yusuf/111: Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur’an, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir. Zümer/9: De ki: “Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür. Hadid/17: Bilin ki Allah, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Düşünesiniz diye gerçekten, size ayetleri açıkladık. Sonuç olarak; okuma açısından yazar yanılgısı ve bence gerek yok ama ciddiye alıp okumak isterseniz iyi eğlenceler…
Tanrı Yanılgısı
Tanrı YanılgısıRichard Dawkins · Kuzey Yayınları · 20203,562 okunma
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.