KÛTÜ’L AMÂRE ZAFER
İlber Ortaylı
Kûtü’l Amâre zaferi bir yanıyla tesadüf olarak ama hiç şüphesiz, daha ziyade bir askerî-stratejik zorunluluk olarak, beşeriyet tarihinin en mühim noktalarından birinde meydana gelmiştir. Kûtü’l Amâre, Sâsânî İmparatorluğunun başkenti Ktesifon veya Medâin dediğimiz bölgeye oldukça yakın bir bölgede, antik harabelerin hemen yanı başında, Selmân-ı Pâk civarındadır. Dicle nehrinin kenarında kurulmuş olan Kûtü’l Amâre ile Selmân-ı Pâk arası yirmi yedi kilometre kadar olup en iptidaî araçlarla bile bir günlük mesafedir. Şehir, hem düzgün bir nehir ulaşımı ve hem de karayoluyla Basra’ya da çok yakındır. Kûf un bu coğrafî konumu savaşın kaderini etkileyecek bir önem arz etmektedir. Çünkü Kût şehri bürokratik ve askerî imkânlar açısından olduğu gibi, insan kaynağı bakımından da Ingiliz imparatorluğunun zengin mıntıkasına çok yakındı. Buna karşılık, Osmanh Devleti’nin askerî ve İdarî merkezlerinden uzaktır.Birinci Cihan Harbi boyunca Mezopotamya ve Filistin’de çarpışan Osmanh ordusu lojistik ve iaşe açısından büyük sorunlarla yüzleşmek durumunda kalmıştır. Demiryolunun henüz tamamlanmamış olması, özellikle savaş teçhizatının ve gıda maddelerinin cepheye ulaştırılmasında büyük zorluklara sebep olmuştur, ikmal hattı olarak demiryolunun devreye girmesi bir hayli gecikmiş, ancak harbin bitiminde gerçekleşebilmiştir. Toroslardan geçerek Çukurova’ya ulaşacak olan demiryolu, savaşın başlarında tüneller düzeyinde inşaat halinde olduğundan, askerî ikmal için kullanılamamıştır. Tren ancak savaş sonunda, Alman askerleri ve subay ailelerinin tahliyesi için bir ulaşıra vasıtası olarak kullanılabilmiştir. İstanbul ve Anadolu’nun Suriye, Filistin ve Irak cephelerindeki birliklerle irtibatını kuran ana güzergâh üzerindeki bu geçitte kontrolün Almanların elinde olması, Türk ordusu açısından büyük bir zafiyete yol açmıştır. Kontrol merkezinde Alman birliklerinin yer alması, zaman zaman, gönderilen teçhizatın kontrolüne ve hatta yağmasına da neden olmaktaydı. Her hâlükârda Filistin’de ve Gazze’de çarpışan Osmanlı ordularının teçhizat ve iaşe durumu, Britanya ordusuna kıyasla oldukça kötü durumdaydı