Gönderi

Şaşırdık mı?
“Orhan Veli 7 dil biliyordu. Japonca şiir yazabilecek kadar bilgiliydi. Genç yaşında birçok şairi atkisi altına almıştı. Türk şiirinde yeni bir dönem başlatmıştı. Başka bir ülkede doğsa uluslararası bir şair olurdu. Maalesef ülkemizde değeri bilinmedi. Onun çeyreği kadar sanatkar olmayanlar, lüks yalılarında oturup sefa sürdüler. Orhan Veli ise ceketsiz öldü ve öldüğünde cebinde 20 kuruş vardı..”
··
130 görüntüleme
Dionisus okurunun profil resmi
“Ben Orhan Veli Hususi hayatımı, Anlatayım: Evvela adamım, yani Sirk hayvanı falan değilim. Burnum var, kulağım var, Pek biçimli olmamakla beraber. Bir evde otururum, Bir işte çalışırım. Ne başımda bulut gezdiririm, Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet. Ne İngiliz kralı kadar Mütevaziyim, Ne de Celâl Bayar'ın Sabık ahır usağı gibi aristokrat. Ispanağı çok severim Puf böreğine hele Biterim Malda mülkte gözüm yoktur. Vallahi yoktur. Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir En yakın arkadaşlarım. Bir de sevgilim vardır pek muteber; İsmini söyleyemem Edebiyat tarihçisi bulsun. Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım, Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz Sadece yazarlar arasındadır. Ne bileyim, Belki daha bin bir huyum vardır. Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya? Onlar da bunlara benzer..”
Dionisus okurunun profil resmi
“Ben Orhan Veli 1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 2 yaşında gurbete çıktım. 7'sinde mektebe başladım 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım. 13'te Oktay Rıfat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim. 19 yaşında sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25'te başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum, hiç evlenmedim..”
Dionisus okurunun profil resmi
“Kadınlar çok güzelsiniz ama bende ne sizi doyurabilecek kadar metelik var ne de görünce mutlu olabileceğiniz bir surat. Özür dilerim hepinizden..”
Dionisus okurunun profil resmi
“İstanbul'da Boğaziçi'ndeyim, Bir fakir Orhan Veli'yim; Veli'nin oğluyum, Tarifsiz kederler içinde. Urumelihisarı'na oturmuşum; Oturmuş da bir türkü tutturmuşum; "İstanbulun mermer taşları; Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları; Gözlerimden boşanır hicran yaşları; Edalı'm, Senin yüzünden bu halim." "İstanbulun orta yeri sinama; Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama; El konuşur, sevişirmiş; bana ne? Sevdalı'm, Boynuna vebalim!" İstanbul'da, Boğaziçi'ndeyim; Bir fakir Orhan Veli; Veli'nin oğlu; Tarifsiz kederler içindeyim..”
ezgi bozdağ okurunun profil resmi
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.🌹
Dionisus okurunun profil resmi
Ne yazık ki öyle. Bunun tarihteki örnekleri çok. Bizim toplumumuzda değer, yaşarken verilmez. Öldükten sonra verilir. “Ben ölürken değil, yaşarken anlaşılmak istiyorum.” diyen güzel insanlar da geldi geçti ama yine sonuç değişmedi, değişmeyecek de.
Bu yorum görüntülenemiyor
Rosanna okurunun profil resmi
Orhan Veli çok değerli bir insan, evet. Belki de cebinde milyonlarca lirası olsaydı hiç şiir yazmayacaktı. Hiç bu açıdan baktınız mı?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.