Gönderi

Kûtü’l Amâre zaferinin anlaşılmasında en önemli mesele, hiç şüphesiz, Kût kalesinin Aralık başlarından itibaren içinde bulun­duğu vaziyetin bilinmesidir. Kût burnu üzerinde, o tarihte nüfusu altı bin olan bir kale bulunmaktadır. Kalenin en önemli özellikle­rinden biri, konumu itibariyle ulaşımının kolay olmasıdır. Kalenin bu konumu etkin bir savunma imkânı verdiği gibi, kaleye hücum eden ve kuşatanlara da birçok avantaj sağlamaktaydı. Fakat kale­deki Ingiliz ordusu; asker sayısı, silah gücü ve sıhhiye hizmetleri açısından kuşatmacı Türk ordusuna göre oldukça iyi durumdaydı. Ayrıca Ingilizlerin kalenin içine çekilerek kapanmaları, kuşatmanın uzamasına yol açmıştır. 1915 yılı Aralık ayı başlarında kaledeki în- gilizlerin en önemli sorunu kıtlık derecesindeki iaşe meselesidir. Ka­lenin umumî durumu, kuşatmacıların direnci, kale komutanlarının inadı ve savaşın uzaması Britanya’nın aleyhinde olmuştur. Nitekim Albay Nurettin Bey’in General Tovvnshend’e yolladığı “Teslim ol!” mesajı da reddedilmiştir. Nurettin Bey, askerî bir üslupla, gayet de yerinde olarak Townshend’i, banka basarak içeridekileri rehin tutan haydutlara benzetmiştir. Tovvnshend teklifi kabul etmeyerek teslim olmamıştır. Büyük avantaja sahip Türk ordusunun yoğun hücumu karşısında kendilerine sunulan teslim teklifini, altı bin kişilik kale ahalisinin kendilerine taraftar olduğu iddiasıyla, “Biz teslim etme­yeceğiz, onlar bizimle beraberdir.” diyerek reddetmiştir. Bu ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır, işgal edilen bir kalede şehir ayanından kimselerin bir şekilde işgalci güçlere biat etmesine tarihte her zaman rastlanılmıştır, fakat Küt kalesinde hiç kimsenin İngilizlere tabi ol­madığı bilinmektedir.
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.