Her işim, her teşebbüsüm böyle yarım kalmaya mı mahküm? İstiyordum ki yanına geldiğimde nabızlarım yorgun bir bahadırın nabızları gibi vursun, bileklerimi örten kumral tüyler soluk soluğa kalkıp dikilsin... Göz pınarlarım yansın, ta gözbebeklerim acısın... Plaklar birdenbire en yanık türkülere başlasın... Ve bu koca şehrin izbelerinde dolaşan ne kadar hânenerduş sevdâlı varsa, kollarını göğe açıp bağırsınlar... Kabuğunu zorlayan tomurcuklar, göğümüzden kaygısız gelip geçen mor bulutlar, herkes duysun yıllar sonra sana geldiğimi... Olmadı!