Yalnız ölüm yalan söylemez!
Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok
eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın
aldatmacalarından bizi o kurtarır. Hayatın
derinlerinden seslenir, yanına çağırır bizi. Ve
biz, henüz insanların dilini bile anlamadığımız
yaşlarda, ara sıra oyunlarımızı yarıda kesiyorsak,
bunun nedeni, ölümün seslenişini duymuş
olmamızdır... Ömrümüz boyunca ölüm bize el
eder, çağırır bizi. Her birimiz ansızın, sebepsiz
düşüncelere dalmıyor muyuz, bu hayaller bizi
öylesine sarıyor ki zamanı, mekânı farketmez
olmuyor muyuz? İnsan bilmez bile ne
düşündüğünü; ama sonra kendini ve dış dünyayı
hatırlamak, düşünmek için toparlanmak
zorundadır. Bu da bir sesidir ölümün.