Tek tabirle canlı bir eski İstanbul tablosu,kadınlar arasındaki mahalli ağzın insanın yüzünü güldüren yanı,mektupların naif güzelliği süzülüyor sayfalarda. Bir yandan ise Halley kuyruklu yıldızının dünyaya çarpacağı korkusuyla yaşanan kıyamet.Kuyruklu yıldız henüz düşmez ama telaşı kendinden şiddetli düşerPeki kitapta beklenen bu kıyamete bakış nasıldır?"Nasrettin Hoca’nın,bacı ölürse küçük kıyamet,ben ölürsem büyük kıyamet dediği gibi herkesin ölümü kendi içinde bir kıyamet demektir."Tabii yazıldığı zamanın üzerinden yüzyılı aşkın zaman geçse bile insan hep aynı dersin.Kıyamet yaklaştı diye son dakika af dileyen;süte su katanlar,ete hile yapanlar çağa sanki yapışmış,aktarılır gider.Hiç mi değişmez bu insanlık sorusunda kalırsın. . Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eğlenceli anlatımında,cehaletin başa bela olan insanlık haline göndermeleri takdire şayan.Cehaletin yanında toplumun leş kargası,cahilleri kandırmaya meyilli,hitabet sanatı kuvvetli birileri de eksik olmaz.Evet evet kulağa hep tanıdık geliyor. . Kitabın adındaki izdivaç konusuna gelirsek,o nokta okumaya doyamadığım mektuplarda saklı.Ah İrfan bey!Sen hem kadınlardan nefret et,hem de zevceni aramayı ihmal etme.Burada kadının fendi erkeği yendi demeden duramam. . Bu güzel eseri okumadıysanız mutlaka okuyun!Keyifle okuma garantisi benden

Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Kapı Yayınları · 201817.4k okunma

·

15 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuğba Yıldırım