Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Türkçe hassasiyeti günümüzde bırakın ilgi görmeyi tuhaf karşılanır oldu. Üniversite okuduğum şehirde bir lokanta vardı ismi " Girin Chicken Yiyin" her gördüğümde nasıl kızardım anlatamam. "Bu nasıl isim ben burda yemek yemem." dediğimde "Sen de amma takıntılısın." derlerdi. Takıntılıyım, bu takıntıysa kabul ediyorum. Her yer, her kurum güzelim Türkçemi bozmak için yarış halinde sanki... Reklam tabelaları, levhalar, şirket isimleri, plaza dilleri( uydurukça), televizyon kanalları... Saymakla bitmez. Bu manzara rahatsız edici değil mi sizce de? Türkçeyi düzgün konuşmayan insanı dinlemek, düzgün yazılmayan bir yazıyı okumak size de işkence gibi gelmiyor mu? Sn. Yağmur Tunalı uzun zamandır spor programlarını sessiz izlediğinden bahsetmiş. O kadar hak verdim ki o bozuk Türkçeleri duymaktansa izlediğinden zevk almamayı tercih etmesine. Türkçeyi güzel kullanma dediğimizde ilk akla sunucular gelirdi. Şimdi bu "Türkçe Katliamı"nda başı çekiyorlar. "Önceden ne güzel konuşuyordun bilerek mi yapıyorsun?" diyesi geliyor insanın. Sn. Tunalı Öz Türkçe, Arı Türkçe gerekçesiyle yüz yıllardır dilimize yerleşen kelimelerin atılmasına da karşı çıkmış. "Bu kelimeler bizim ata sözlerimize, deyimlerimize girmiş artık bizim olmuş kelimelerdir" fikrini savunmuş. Ben de bu fikrin her daim savunucusuyum. Bir temizlik yapılacaksa şu "uydurukça" dediğimiz kelimeleri atsın birileri... Sn. Tunalı'nın hassasiyeti beni gerçekten hayran bıraktı. Kelimelerin söylenişlerinde vurgunun önemini öyle güzel açıklamış ki artık bu konu benim de hassas noktalarımdan biri. Son olarak değinmek istediğim konu Türk kelimesinin kimlere nasıl söylendiği ve nasıl söylenilmesi gerektiği meselesi." Türk, Türk'tür" diyor sn. Tunalı, "Sen Konya Türk'ü, Kayseri Türk'ü mü diyorsun ki Azerî Türk'ü, Kazak Türk'ü diyorsun?" demiş." Ne diyeceğiz o zaman" diyenlere "Azerbaycanlı, Kazakistanlı de" diye de eklemiş. Elçibey'e mülakat için giden TRT görevlisi Azerîce konuşun demiş. Bunun üzerine Elçibey sormuş. "Beyefendi, siz benim konuştuklarımı anlıyor musunuz?" "Evet, tabii." demiş TRT çalışanı. Ben de sizin konuştuğunuzu anlıyorum. Buraya kadar mutâbık mıyız? Konuştuğunuz dilin adı ne?" "Türkçe" Cevap muazzam; "İkimizin de anadili bu. O zaman neden sizinkine Türkçe diyorsunuz da bana "Azerîce konuş" diyorsunuz?" Diyecek hiçbir şey yok bunun üstüne...
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
İki Gözüm Türkçe
İki Gözüm TürkçeA. Yağmur Tunalı · Hülbe Yayınları · 202027 okunma
··1 alıntı·
46 görüntüleme
Kitap Şuuru okurunun profil resmi
Kaleminize, emeğinize sağlık...
Selcen Ece okurunun profil resmi
Paylaşırım tabi hocam, hürmet bizden...
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.