Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 7’si kafasına, 10’u da vücudunun çeşitli bölgelerine aldığı toplam 17 kurşunla hayata gözlerini yummuştu. Otomobilinde ise tam 47 kurşun vardı. Yaralı polislerle merkez arasında gerçekleşen konuşma artık sadece bir formaliten ibaretti:
Yaralı polis: Merkez, merkez. Saldırıya uğradık, saldırıya uğradık.
Merkez: Olay yeri neresi?
Yaralı polis: Şehitlik mevkii.
Merkez: Zaiyat var mı? Zaiyat yar mı?
Yaralı polis: Şehidimiz var.
Merkez: 3310’un durumu ne?
Yaralı polis: Başımız sağ olsun...
Her şey birkaç dakikada gerçekleşmişti. Cumhuriyet tarihinin en organize suikasti, o birkaç dakika içerisinde, gerisinde 6 ölü, 4’de yaralı polis bırakmıştı. Emniyet güçleri olay mahalline geldiklerinde buldukları tek şey yüzlerce boş mermi kovanı ile cesetlerdi. Saldırının gerçekleştiği alanın 100 metre ilerisinde karakol bulunmasına rağmen, saldırganlar nasıl olduysa ellerini kollarını sallaya sallaya kayıplara karışmayı başarmıştı!