Hani insan söylemedikleridir, söyleyemedikleridir. Kafasında dolaşan ama dile dökülmeyenlerdir çoğu zaman. Sustuğu kızgınlıkları, hayat bulmayan hayalleridir. Rahatça dışa vurduklarımızın ne kadar gerçeklik içerdiğini düşündünüz mü hiç? Daha iyi eğitim alması için çocuğumuza, kırılmasın diye eşimize dostumuza, yanlış anlaması diye hısım akrabaya sansürleyip söylemiyor muyuz düşündüklerimizi? Aslında iyi niyetle “adap” gereği yaptığımız her bir hamle ikiyüzlülük değil mi?